"انه رجل" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir adam
        
    • bir adamdır
        
    • O bir
        
    • Bu adam
        
    • erkek olduğunu
        
    • birisi
        
    • biridir
        
    • bir çocuk
        
    • bir erkek
        
    • biri olduğunu
        
    Şey, o serserinin teki değil. Zengin ve seviyeli bir adam. Open Subtitles حسنا هو ليس مشرد انه رجل غني و من مستوي راقي
    Orta yaşlarda bir adam düşünün. Okuma yazması yok ve zengin de değil. Open Subtitles فكروا فى هذا انه رجل فى متوسط عمره لا يعرف القراءة أو الكتابة
    Çok kötü bir adam Jaime ve bu iş seni aşar Open Subtitles انه رجل سيء جدا يا جيمي وانت تتجاوزين كثيرا يا جيمي
    Çok nüfuzlu bir adamdır. İslam üzerine kitaplar yazmıştır. Open Subtitles انه رجل مؤثر جدا لقد كتب كتبا عن الإسلام
    O bir silahşör. Bu, onu bir tarafa koyar, beni de diğer tarafa. Open Subtitles انه رجل مسلح ، الامر الذي يضعه في جانب ويضعني في الجانب الآخر
    Saldırganca tamamen yabancı insanlara bağırdı. Bence Bu adam kötü haber. Open Subtitles انه صرخ بعصبية الى غرباء اعتقد انه رجل سئ
    O zaman erkek olduğunu nereden biliyorsunuz? Benim hayatımı yaşamış olsaydınız Müfettiş, yatak odanızda bir erkek olduğunu hemen anlardınız. Open Subtitles اذن كيف عرفتى انه رجل ؟ لو عشت الحياة التى عشتها ,يا سيدى,
    Suçlu takibi günlerimden hatırlıyorum onu. Çok kötü bir adam. Open Subtitles أجل أعرفه منذ أيامي في جباية المديونية انه رجل سيء
    Kahramanım aslında Darwin değil; William Bateson adında bir adam, Greg Bateson'un babası, uzun zaman burada Monterey de yaşamıştı. TED فإن بطلي في الواقع ليس داروين ؛ انه رجل اسمه وليام بيتسون ، والد جريج بيتسون ، الذي كان هنا لفترة طويلة في مونتيري.
    Hayır, bayan. o çok hasta bir adam. Kimseyi göremez. Open Subtitles لا سيدتى انه رجل مريض جدا و لن يدع احدا يكشف عليه
    - Hapishanedeki şu çocuk hakkında. - O iyi bir adam, Paul. Open Subtitles انه بشأن هذا الفتى هناك بالسجن انه رجل لطيف يا بول
    Halil bir köle değil, o özgür bir adam. Beni sevdiği için benimle geldi. Open Subtitles خليل ليس عبدا ، انه رجل حر لقد أتى معى فقط بدافع الحب
    Sanırım... stres altında çok soğukkanlı bir adam. Open Subtitles اتعرفين.. انا أظن انه رجل بارد جدا تحت الضغوط
    Merak etmeyin. Her şey yoluna girecek. O harika bir adamdır, harika bir adamdır. Open Subtitles لا تقلق كل شئ سيكون على ما يرام انه رجل عظيم، نعم رجل عظيم
    Kalacak bir yer ve iş ayarladı. Harika bir adamdır. Open Subtitles وقد اخذني الى مكان للإقامة والعمل انه رجل عظيم
    O benim arkadaşım değil, biliyorsun. Demek istediğim, O bir Çinli. Open Subtitles انه ليس صديقى وأنت تعرفين أقصد انه رجل صينى
    Yani, ona bir baksanıza. O bir itfaiyeci, her gün hayat kurtarıyor. Eşcinsel değilim ama çenenin güzelliğine bir bakın. Open Subtitles انه رجل مطافي , و ينقذ حياه الناس انا لست مثلي , و لكن انظري الى خط فكيه
    Şef, bu adamın sana söylediği hiçbir şeyi dinleme. Bu adam tehlikeli. Open Subtitles لاتستمع لهذا الشخص وما يقوله , انه رجل خطير
    Toplantılara katılacak kadar yüksek, hem erkek olduğunu söylememiştim ki. Open Subtitles عالي بما فيه الكفاية لكون في اجتماعاتهم, وأنا لم أقل ابدًا انه رجل.
    Biliyorum. O artık yeni birisi gibi. Kozasından yeni çıkıyor gibi. Open Subtitles أعلم, انه رجل جديد " كأنه مشهد من فيلم " كوكون
    Kendisi epey inatçı biridir, bu yüzden fiziksel bir girişime ihtiyaç duyabilirsiniz. Open Subtitles انه رجل عنيد جدا ، لذلك قد يكون لديك للحصول على المادية.
    Harika bir çocuk, gerçekten sevdim onu. Open Subtitles انه رجل عظيم, وأنا يتعاطف حقا,
    Köpeğin olsun olmasın bir erkek olduğu su götürmez bir gerçek. Open Subtitles سواء كان حيوانك الاليف ام لا حقيقة انه رجل لن تتغير
    İnanın bana, başlangıçta ben de sokaktaki serserilerden biri olduğunu sandım. Open Subtitles صدقني ، في البداية كنت أعتقد انه رجل مجنون من الشوارع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more