Bak, anne! Benim orada kalmama izin vermek, zorundasın. Şu an sahip olduğum tek şey o. | Open Subtitles | امي , يجب ان تتركيني افعل هذا انه كل ما املك الان |
En azından, bu dünyada arkamda bırakacağım tek şey o. | Open Subtitles | للأسف انه كل ما تبقى لي |
Geriye kalan tek şey o. | Open Subtitles | انه كل ما تبقى لي |
Sahip olduğum tek şey o. | Open Subtitles | انه كل ما لدىّ |
Evet, ama elimizde bir tek o var. | Open Subtitles | نعم , حسناً.. انه كل ما لدينا. |
Üzerinde çalıştığın tek şey bu! | Open Subtitles | انه كل ما تعملين عليه |
- Konuştuğumuz tek şey o. | Open Subtitles | انه كل ما نتكلم عنه |
Sahip olduğum tek şey o. | Open Subtitles | انه كل ما لدىّ |
Elimdeki tek şey o. | Open Subtitles | انه كل ما أملك |
Rittenhouse'dan kalan tek şey o. | Open Subtitles | (انه كل ما تبقى من (ريتنهاوس. |
- Rittenhouse'dan kalan tek şey o. | Open Subtitles | (انه كل ما تبقى من (ريتنهاوس. |
Sahip olduğum tek şey oydu. | Open Subtitles | انه كل ما املك |
- Elimde bir tek o kaldı. Üzgünüm. | Open Subtitles | انه كل ما تبقي لي أنا أسفة |
Elimde bir tek o kaldı. | Open Subtitles | انه كل ما أملك |
Artık yapmayı bildiğim tek şey bu. | Open Subtitles | انه كل ما أجيده |
Artık yapmayı bildiğim tek şey bu. | Open Subtitles | انه كل ما أجيده |