Sana söylemesi kolay değil ama söylemek durumundayım. | Open Subtitles | انه ليس سهلا ان اخبرك, ولكنى اشعر انه يجب علىّ ذلك |
Patronun kızına çıkma teklif etmek benim için hiç kolay değil. | Open Subtitles | انه ليس سهلا بالنسبة لي اطلب الخروج مع ابنة الرئيس |
Kimse için kolay değil Pete. | Open Subtitles | انه ليس سهلا على اي شخص يا بيت |
Jan'in yanında çalışmak kolay değildir. | Open Subtitles | اعلم انه ليس سهلا العمل لصالح جان |
Bu ailenin bir üyesi olmak kolay değildir. | Open Subtitles | انه ليس سهلا كونك فرد من هذه العائله |
Bu kadar kolay değil. Sadece özür dileyemezsin. | Open Subtitles | انه ليس سهلا ليس فقط ان تعتذر |
Göründüğü kadar kolay değil. | Open Subtitles | أعني انه ليس سهلا كما يبدو |
İşin inceliklerini tek başınıza öğrenmeniz kolay değil. | Open Subtitles | انه ليس سهلا عمل الخيوط بنفسك |
Hiç kolay değil ama onu seviyorum. | Open Subtitles | انه ليس سهلا... لكني احبها... . |
kolay değil. | Open Subtitles | انه ليس سهلا |