Çok garip bir seçim olduğunu düşünmüştüm, ama ev ödevi için olduğunu söyledi. | Open Subtitles | أظن انى وجدته اختيارا غريبا, ولكن, قال انه من اجل مشروع واجب منزلى |
Hank, bu konuşabileceğimiz bir durum değil Senin iyiliğin için Bu bir Milli Güvenlik meselesi, tamam mı? | Open Subtitles | انه من اجل حمايتك أنت الأمر متعلق بالأمن القومي , حسناً ؟ |
İpek? İyi bir film yapmak için iyi bir yönetmene gerek var... | Open Subtitles | الان سوف تدركين انه من اجل عمل فيلم جيد فأنت بحاجة الى مخرج جيد |
En önemlisi de hanımların göğüslerine bakmak için yapıldı. | Open Subtitles | لكن غالبا انه من اجل رؤية السيدات من فوق |
Anne babasının kırkıncı yıldönümü için. | Open Subtitles | انه .. انه من اجل نخب ذكرى زواج والديها الاربعين |
Kes şunu! Bunu giymiyorsun, bu Kate için. | Open Subtitles | توقف يا هيو لن ترتدى هذا الفستان , انه من اجل كيت |
Bütün takımın formalarını alması gerekiyor, tüm sezon için. | Open Subtitles | الفريق بأكمله سيحصل على قميصه انه من اجل السنة بأكملها |
Geçirdiğimiz bu güzel gecenin hatırı için sade bir şekilde devam edelim, neşeli halimizi sürdürelim ve ben ayakkabılarına iltifat etmeyi sürdürürken sen de beğenmiş gibisinden saçlarıma arkadan tutturmamı sevmiş gibi davranabilirsin. | Open Subtitles | اقول انه من اجل هذه الامسية الممتعة التي نحن علي وشك ان نحظي بها لنجعل الامر بسيطا ونبقي علي حالة الابتهاج |
Aşıyı dünyadan saklayıp sadece kendimiz için kullanmak gibi bir niyetimiz yok. | Open Subtitles | لا يوجد لدينا اي نيه للاحتفاظ .باللقاح لانفسنا , انه من اجل العالم |
Kahvehanelerin amacı karar veremeyenlerin bir kahve almak için altı karar vermesini sağlamaktır. | Open Subtitles | الغرض من أماكنِ مثل مقهى ستاربكس انه.. من اجل اناس ليست لهم القدرةَ على إتّخاذ القرار... لاخذ ستة قراراتَ... |
Zincir senin için değil oğlum, hırsızlar için. | Open Subtitles | التقييد ليس لك, انه من اجل اللصوص |
O şey seninle ilgili değil.... ... Hırsızlar için... | Open Subtitles | التقييد ليس لك, انه من اجل اللصوص |
Bu başağrısı için değil. Bu başka bir görüşme için. | Open Subtitles | ليس من اجل الصداع انه من اجل المقابله |
O bebek için. Güvenli. | Open Subtitles | انه من اجل الطفل انه من اجل الامان |
Kendim için değil, Chase için yapıyorum. | Open Subtitles | هذا ليس بشأني انه من اجل تشايس |
Güçlü olmalıyım. Bunu halkımız için yapmalıyım. | Open Subtitles | يجب ان اكون قوية انه من اجل صالح قومنا |
Rose için. | Open Subtitles | انه من اجل روز اذا افسدت هذا لها |
Hayır, Tess'in sürpriz doğum günü partisi için. | Open Subtitles | كلا، انه من اجل الحفل المفاجئ ليوم ميلاد "تيس". |
Bu senin güvenliğin için. Bunu halletmiştik. | Open Subtitles | انه من اجل سلامتك,لقد تخطينا ذلك |
Bu Aleister için. Bunu benden almana müsaade etmem. | Open Subtitles | انه من اجل اليستر.لن ادعك تأخذيه مني |