"انه من الغريب" - Translation from Arabic to Turkish

    • çok garip
        
    • biraz garip
        
    Geleceğinizi gün bazında düşünmek çok garip. Open Subtitles انه من الغريب ان تفكر في مستقبلك من ناحية الايام
    çok garip, o kız artık buraya gelmiyor. Open Subtitles انه من الغريب ان تلك الفتاة توقفت عن القدوم الى هنا
    Bu çok garip o kadar çalışıyorsun ve hepsi bir hafta sonunda bitiyor olacak. Open Subtitles انه من الغريب جدا كل هذا العمل وينتهي في خلال عطلة اسبوع واحده
    Zengin olduğunu bize söylememesi sence biraz garip değil mi? Open Subtitles ألا تعتقد انه من الغريب ان لن يخبرنا انه كان غنى؟
    Sence de bebeklerin kendi suratlarını tokatlamadan uyuyamaması biraz garip değil mi? Open Subtitles ألا تعتقدين انه من الغريب أن الأطفال لا يستطيعون النوم من دون صفع أنفسهم على وجوههم؟
    Bütün çocukların oynaştığı bu gölü fen projesi için seçmesi bana biraz garip geldi. Open Subtitles أظن فقط انه من الغريب إختياره لهذه البقعة تحديداً لإنجاز مشروعه العلميّ هذه البقعة حيث كل الأولاد يتبادلون الغَزل
    Onunla hiçbir şey konuşamamak çok garip geliyor. Open Subtitles انه من الغريب عدم قدرتي على التحدث على الأشياء معه
    Kendi kendimin rol modeli olmak çok garip. Open Subtitles انه من الغريب ان يكون لكي اسلوبك الخاص هل تعلمين ..
    Evet.Ve 17 yaşındakilerle arkadaş olmak çok garip. Open Subtitles حسناً ، انه من الغريب أن تكونِ صديقة لشخص بعمر ال17 سنة
    Evde sadece benim ve Connie Hala'nın olması çok garip. Open Subtitles انه من الغريب جدا ان اكون انا واعمة كونى فى البيت فقط -اشعر بالتسحن عندما اكون معك
    Akşama görüşürüz. Seni görmek çok garip. Sanki hiç gitmemişim gibi. Open Subtitles انه من الغريب رؤيتك وكأني لم أذهب
    Cin ve 5 numara Channel'in kötü kokuları geliyor. Yarı bir şeye sahip olmamız çok garip. Open Subtitles انه من الغريب جدا أن لدينا نصف
    Dışlanmış olmak çok garip. Open Subtitles انه من الغريب ان تكون انت الدخيل.
    Dışarıda olmak çok garip. Open Subtitles انه من الغريب جداً ان تكون بالخارج
    Seni burada görmek çok garip. Open Subtitles انه من الغريب رؤيتك هنا
    Kanada'da snowboardun olmadan kayak yapman bana biraz garip geldi. Open Subtitles اظن انه من الغريب انك تتزلج في كندا من دون لوح التزلج الخاص بك
    Sayın yargıç BMI'nin insancıl yaklaşımı için kınanması biraz garip bence. Open Subtitles حضرة القاضي اعتقد انه من الغريب ان الشركة تتهم لأنها فعلت معروفاً
    Bacakların bu haldeyken bağırman biraz garip geldi. Open Subtitles انه من الغريب أن تصرخ ورجليك متقاطعتين
    Callie'nin telefona cevap vermemesi biraz garip. Open Subtitles أنني أعتقد انه من الغريب أن (كالي) لم تجب على هاتفها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more