"Lucky", hapisten çıkmak ve para kazanmaya geri dönmek istiyordu. | Open Subtitles | المحظوظ يريد الخروج من السجن انه يريد العودة لكسب المال |
Bize zarar vermek istediğini sanmıyorum. İsteseydi daha önce verirdi. | Open Subtitles | لا اعتقد انه يريد ان يؤذينا كانت أمامه الفرصة لذلك |
Kendi silahı olmasını istedi. Ayrıca isimlerimiz yerine takma adlar kullanabilir miyiz diyor. | Open Subtitles | انه يريد مسدسه الخاص، ويريد أن يعلم اذا يمكن أن نستخدم أسماء مستعارة |
Ve Noel Baba, en sonunda istediği tek hediyeye kavuştu. | Open Subtitles | وأخيرا حصلت على سانتا كلوز واحدة الحالي انه يريد دائما. |
O'nu nasıl mı getirdim? Güneydoğu Asya'da biraz zaman geçirmek istemişti, | Open Subtitles | كيف احصل عليه انه يريد قضاء بعض الوقت فى جنوب شرق اسيا ؟ |
Torunlarıyla ilgilenmek istiyormuş. Onun da sizler gibi torunları varmış. | Open Subtitles | . انه يريد الاعتناء باحفاده . ان لديه احفادا مثلك |
Filmin baş kahramanının doğumundan ölümüne kadar tek bir aktör tarafından canlandırılmasını istiyordu. | TED | انه يريد أن تكون الشخصية الرئيسية في الفيلم مؤداة من المهد الى اللحد عن طريق ممثل واحد. |
Size Lord Edgware'in ölümünden ve Leydi Edgware'in Paris hakkında söylediklerinden söz etmek istiyordu. | Open Subtitles | لقد قال انه يريد التحدث اليك بشأن موت اللورد ادجوار وما قالته الليدى ادجوار بشأن باريس |
Sadece özgürlük deneyimini istediğini söyledi ve ne kadar tutacağı umrunda bile değildi. | Open Subtitles | انه فقط ظل يقول انه يريد تجربة الحرية وانه لم يهتم كم ستكلفه |
Bir kaç hafta önce Avrupa'ya gelmişti ve beni görmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | وبعد ذلك منذ اسابيع قليلة، كان في اوروبا، وقال انه يريد رؤيتي |
Bu yüzden sizi görmek istedi. Ninja'nın ilk görevi neymiş öğrenin! | Open Subtitles | هذا هو السبب انه يريد ان يراكم تعلموا الواجب الاول للننيجا |
Saat 1'de, şehir kulübünde onunla öğle yemeğine gitmemi istedi. | Open Subtitles | انه يريد أن يتناول الغذاء معي في نادي المحافظين عند الساعة الواحدة |
Satın alıp, daireye dönüştürmek istediği bir Çin Lokantası'nın resmini yolladı az önce. | Open Subtitles | انه أرسل لي صورة لمطعم صيني مهجور انه يريد شرائه وتحويله الى شقة |
Onun da seninle konuşmak istediği şeyler var. | Open Subtitles | هناك شئ انه يريد أن يتحدث اليك بأى طريقه |
Ölmeden önce son bir defa annesini görmek istemişti. | Open Subtitles | للصورة. انظر، انه يريد ان يرى له آخر مرة ألأم واحد، قبل وفاته. |
Bruce'yi, Kay'ın gözünde küçük düşürmek istemişti. | Open Subtitles | انه يريد فقط لجعل بروس تبدو صغيرة في عيون كاي. |
Ted Nugent aradı- gömleğini istiyormuş. | Open Subtitles | تيد نوجنت اتصل بي ، انه يريد استعادة قميصه |
Su aygırı aradı. Vücudunu geri istiyormuş. | Open Subtitles | هاى, فرس النهر يخبرك انه يريد استعادة جسمه |
Hayır, biraz kafasını dinlemeye ihtiyacı varmış, ama ben haftasonuna kadar fikrini değiştirteceğim. | Open Subtitles | لا انه يريد بعضاً من الخصوصية وبوضوح سأقوم بتغيير رأيه بنهاية هذا الأسبوع |
Benim bölgemde buluşmak isteyecek, büyük bir şov yapacak. Sende onu istiyorsun. | Open Subtitles | انه يريد ان يجتمع معي في ارضي ليجعل مني عبرة |
-Ne taktığını biliyorum. -Mia'ya bir parça takmaya çalışıyor. | Open Subtitles | أنا اعرف ماذا يريد انه يريد النوم مع ميا |
Baskıcı baba figürünü memnun etmek istiyor ama karşılığındaki sevgi yoksunluğu gücüne gidiyor. | Open Subtitles | انه يريد إرضاء صورة شخصية الأب المتطلب مما يُمثل غياب أي خيال متبادل |
Ailenin bir arada olmasını istiyor. | Open Subtitles | انه يريد للعائلة ان تكون مجتمعة |