"انه يعرف" - Translation from Arabic to Turkish

    • bilir
        
    • biliyordu
        
    • olduğunu biliyor
        
    • Bildiğini
        
    • tanıyor
        
    • O biliyor
        
    • biliyordur
        
    • biliyormuş
        
    • iyi biliyor
        
    • şey biliyor
        
    Bu işlerin nasıl yürüdüğünü bilir o. Open Subtitles الشئ العظيم فى والدي انه يعرف دائما كيف يُسير الامور
    Ne gördün? Adamımız o değil. Kardeşinin burada yaşadığını biliyordu. Open Subtitles انه ليس من فعلها انه يعرف ان اخته تعيش هنا
    Amerikalı aptal değil. Saklanmak için en iyi yerin orası olduğunu biliyor. Open Subtitles الامريكي ليس احمقا انه يعرف انه المكان الأفضل للاختباء
    Onun Albay'ın ölümü hakkında anlattığından fazlasını Bildiğini söylüyorlar. Open Subtitles يقولون انه يعرف عن مقتل الكولونيل اكثر مما يتحدث به
    Maestro'yu tanıyor. Resmi alabilir. Open Subtitles انه يعرف المايستروا يمكن ان يكون معه الصوره
    Onunla konuşmalısın. Kaset nerede O biliyor. Open Subtitles يتوجب عليك التحدث اليه انه يعرف مكان الشريط
    O bir güreşçi olmayabilir ama eminim ki bir kaç hareket biliyordur. Open Subtitles لن يكون مصارعاً لكني متأكد انه يعرف حركتان
    Sizi uyarmaya geldik. Nerede saklandığınızı biliyormuş ... ve şafakta bin kadar adamıyla saldıracakmış! Open Subtitles لقد جئنا نحذركم,فرولو قادم لقد قال انه يعرف اين انتم
    Gerçekleri nasıl çarpıtacağını çok iyi biliyor. Open Subtitles انه يعرف كيف يتلاعب بالحقائق. لا يمكننا إثبات انها ذريعه.
    Bir şey biliyor ama söylemiyor. Bunda bir tuhaflık var. Open Subtitles انه يعرف شيئا لا يقوله شيئا ليس جيدا حول هذا الشأن
    O bu caddeyi avucunun içi gibi bilir. Open Subtitles انه يعرف هذه الشوارع مثل الجزء الخلفي من يده.
    Bütün doğa üstü olayları ve işaretleri bilir. Open Subtitles انه يعرف كل شىء عن الرموز و الظواهر الخارقة سيكون قادرا على اخبارك لو كان هناك رابط ما
    Evet ve işe nasıl göz kulak olacağını da bilir. Open Subtitles تعم كما انه يعرف كيف يدير اموره جيدا ايضا
    Yani Gatier'ı, Logan'ı ve notlardaki diğer dört kişiyi biliyordu. Open Subtitles حتى انه يعرف لوغان والرجال الأربعة الأخرى في هذه المذكرات
    Muskaviç'i öldüren, Reese'in kullandığı zehri biliyordu. Open Subtitles مهما كان الذي فعله موسكافيتش, انه يعرف السم الذي استخدمه ريس.
    - Onu tanıyordu. - Onunla bağlantı kuracağımızı biliyordu. Open Subtitles إنه يعرفها انه يعرف أننا يمكننا أن نربط بينهما
    Kimde kitap olduğunu biliyor. Open Subtitles انه لا يريد معرفة أي شيء انه يعرف شخص لديه كتب
    Ne kadar müteşekkir olduğunu biliyor. Onun için senden bir ricası var. Open Subtitles انه يعرف مدى امتنانك و لذا يريد طلب خدمه منك
    Birazdan gelecek. Paraya yediye kadar ihtiyacımız olduğunu biliyor. Open Subtitles سيصل قريباً ، انه يعرف اننا بحاجه للمال قبل الساعه السابعه
    Anlamalıyım mı ki Gladstone başıma sadece bir casus bela etmedi, ayrıca benden daha iyi Bildiğini düşünen bir yardımcıyıda başıma bulaştırdı? Open Subtitles اننى فهمت أن جلادستون قد لعننى ليس فقط بجاسوس لكن بمرؤوس يعتقد انه يعرف أكثر مني؟
    O da senin gibi cahilce davranır, arabalar hakkında Bildiğini sanırdı. Open Subtitles ظَن انه يعرف جيداً حيال السيارات بما جعله اكثر منك مرتين متجاهلاً
    Herkesi tanıyor. Bizlerden birini bir mil öteden tanır. Open Subtitles انه يعرف الجميع كان سيكشف رجلنا من بعد ميل
    Kimse bir şey bilmiyor. Ama O biliyor. Open Subtitles انهم لا يعرفون شيئا حسنا انه يعرف شيئا -
    Polis telsizini dinliyorsa zaten biliyordur. Open Subtitles انه يعرف ذلك سلفا ان كان يستخدم راديو الشرطة
    Sizi uyarmaya geldik. Nerede saklandığınızı biliyormuş ... ve şafakta bin kadar adamıyla saldıracakmış! Open Subtitles لقد جئنا نحذركم,فرولو قادم لقد قال انه يعرف اين انتم
    Eğer Ryan mahkumken onunla konuştuysa bu davayı bizden bile iyi biliyor olabilir. Open Subtitles انه يعرف هذه القضية بقدرنا بل أفضل ربما ان كان لديه اتصال فعلي مع ريان بينما كان مسجونا
    Şunun işini bitirelim, patron. Çok şey biliyor. Open Subtitles سنقوم بالقضاء عليه انه يعرف الكثير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more