Ben antrenör değilim ama istersen sana birkaç şey gösterebilirim. | Open Subtitles | أنا لست مدربا لكنني استطيع ان اريكي هذا ان اردت |
Ben de taşaklarına bir tekme borçluyum yani tahsil etmek istersen. | Open Subtitles | اتعلم ؟ انا ادين لك بكرة لذلك ان اردت ان تجمعها |
Pikabım var. Müzik koyabilirsin, istersen. | Open Subtitles | لدي مسجل يمكننا نا نشغل بعص الموسيقى ان اردت |
Dağ polisi olarak kalmak istiyorsan, yapman gereken merkezi hoşnut tutmaktır. | Open Subtitles | ان اردت ان تبقى كونستابلا , فكل ماعليك فعله هو ان تحافظ على رضا مركز القياده |
Şu yavrunun kestaneyi çizmek istiyorsan, bıçağı bu kadar yağlamana gerek yok asker bozuntusu. | Open Subtitles | ان اردت فش علبه الجراء هذا فلست مضطرا لان تدلس عليه الى تلك الدرجه , يا جندى المارينز |
İsterseniz popo izimi bile alabilirsiniz, ama bana neler olduğunu sormayın. | Open Subtitles | ويمكنك اخذ بصمات مؤخرتى ان اردت, ولكن ان تسأللنى ماذا حدث |
Burada inmek istiyorsanız, demiryolu şirketi, inmek isteyen yolcularına yardımcı olmaktan memnun olur bayım. | Open Subtitles | حسنا ان شركة السكك الحديدية سيسرها اجراء ترتيبات معينة لأي راكب ان اردت النزول هنا سيدي |
Eğer istersen burda kalıp, konuşabilirsin. | Open Subtitles | انت تستطيع ان تبقى وان نتكلم للحظه ان اردت |
Yarın bir brifing verilecek. 30 dakikalık giriş istersen ayarlayabilirim. | Open Subtitles | سنجرى المقابلة غدا ان اردت ان نجعلها 30 دقيقة ، يمكننى ذلك |
Yarın bir brifing verilecek. 30 dakikalık giriş istersen ayarlayabilirim. | Open Subtitles | سنجرى المقابلة غدا ان اردت ان نجعلها 30 دقيقة ، يمكننى ذلك |
Pek zamanı değil, ama ne kadar zamanımız var bilmiyorum, yani... çıkmak istersen, bilmeni istedim ki... | Open Subtitles | اعرف بان الوقت صعب وليس لدينا الكثير منه لذا ، احببت ان اخبرك ان اردت الخروج معى في وقت ما |
Üzgünüm. Ama eğer istersen, sana ne hatırladığımı anlatabilirim. | Open Subtitles | ولكن استطيع ان اخبرك بالذي اتذكره ان اردت |
Tekrar binmek istersen, iki biletim daha var. | Open Subtitles | لدي المزيد من التذاكر ان اردت العودة ثانية |
Evlat, bir şeyi doğru yapmak istiyorsan kendin yapmalısın. | Open Subtitles | اعطني البندقية ان اردت تنفيذ شيئ بالطريقة الصحيحة فلتقم به بنفسك |
Bu seni korkutuyorsa üzgünüm. Ama benimle birlikte olmak istiyorsan, bunu kabullen. | Open Subtitles | واسفه ان كان هذا يخيفك ولكن ان اردت ان تكون معى فعليك التعامل مع هذا |
Eğer başarmak istiyorsan, en iyi olmalısın diyordu. | Open Subtitles | و قالت انك ان اردت ان تنضم اليها يجب ان تكون الافضل |
Her şeyin maketini yapmak istiyorsan mecazi olarak söylüyorum, cesedimi çiğnemen lazım. | Open Subtitles | لا اريد بأن اكون مراقبا للمال و لكن ان اردت ان تبني كل شيء فعليك ان تفعل ذلك على جثتي |
ve eğer isterseniz, daha kalıp esnasında renklendirme yapılabilecek böylelikle boya işine de gerek kalmayacak | TED | ان اردت يمكنك وضع اللون على القالب و بذلك تتخلص من محلات دهان السيارات |
Yüzlercesiyle, sanırım. Kaçınmak istiyorsanız, hiç sokağa çıkmayacaksınız. | Open Subtitles | اوه , المئات , على ما اعتقد عليك ان تبقى داخل منزلك ان اردت تجنبهم |
İstesem bile piercing'lere erişimim yok. | TED | انا حتى لا املك الوصول الى ثقب الوجه ان اردت. |
- İstersen yer çekimine meydan okuyabilirsin. | Open Subtitles | مقاوم جاذبية ان اردت ان تقول ذلك عنه |