Bu konuda diyeceklerini duymak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع ان انتظر كي اسمع ما الذي سوف يقوله بخصوص هذا |
Bunu terapistime, hayat koçuma, eczacıma ve tüm takıma göstermek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اقدر ان انتظر كي اري هذا لطبيبي مدرب حياتي ، الصيدلي الخاص بي الفريق كله |
Şu anda havaalanına doğru gidiyorsundur ama şunu söylemek istiyorum seni öpmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | اعلم انك ربما متوجة الى المطار الان لكن .. فقط اود ان اقول انني لا اقدر ان انتظر كي اقبلك |
Bu adamla tanışmak için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اقدر ان انتظر كي اقابل هذا الشخص |
İçeri girmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا اقدر ان انتظر كي ادخل |