Ve bana daha yeni Dan'in güven sorunları olduğunu söyledin. | Open Subtitles | وقد اخبرتيني للتو ان دان يعاني من مشكلة ثقة بك |
Görünüşe göre Dedikoducu Kız Dan'in seni aldattığına dair kanıt arıyormuş. | Open Subtitles | من الواضح ان الفتاة الثرثارة تبحث عن دليل لتثبت ان دان يخونك |
Dan'in bir öğretmenle yatması internette. | Open Subtitles | على الإنترنت يقال ان دان على علاقة بمدرسته |
Dan'in oyun sırasında Rachel Carr ile soyunma dolabında sevişmesi gibi mi iyi değil? | Open Subtitles | مثل ان دان مارس الجنس مع رايتشل في حجرة الملابس أثناء مسرحيّةِ المدرسةَ، لَيسَ جيدَ؟ |
Bence, Dan'in Mandy'nin kayboluşuyla bir ilgisi olup olmadığından emin olmamız gerek. | Open Subtitles | اعتقد اننا نريد ان نتأكد من ان دان ليس متورطاً في اختفاء ماندي |
Pekala, Jackie'nin söylemek istediği Dan'in süper kötüler için kiralık yardakçılık yapıyor olduğu. | Open Subtitles | حسناً، كل ما تحاول چاكي قوله ان دان يقوم بخدمات سطو عديدة لأشرار خارقين على اساس الإستئجار |
Keith'i Dan'in vurduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني ان دان أطلق النار على كيث |
Ayrıca Dan'in sana yardımcı olmadığını da biliyorum. | Open Subtitles | و اعرف ان دان لم يساعدك |
Keith'i, Dan'in öldürdüğünü öğrenmiş. | Open Subtitles | لقد عرف ان دان قتل كيث |
Ve ikimiz de Dan'in Blair ile olduğunu düşüneceğinizi tahmin etmedik. | Open Subtitles | و لا احد منا تصور انكم قد تعتقدون ..... ان " دان " مع " بلير "، اقصد، هذا |
- Dan'in öldüğünü söylemedin mi? | Open Subtitles | -الم تخبرها ان "دان" مات |
Dan'in aynı şekilde hissetiğine emin değilim. | Open Subtitles | انا لا اعتقد ان (دان) يشعر بنفس الطريقة |
Dan'in hata yaptığını biliyorum, ama ben de yaptım. | Open Subtitles | انا اعلم ان (دان) قام باخطاء وكذلك انا |