"ان لها" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu
        
    Mavi oje mi? Evet, şirin olduğunu düşünüyordum. Anneanneni bulduğumuz zamanki ellerine benziyor. Open Subtitles ان لها نفس شكل يدي جدتك عندما وجدناها ميتة
    Pekala,bir ismi olduğunu sanmıyorum. Sadece bende olduğuna inanıyorum. Open Subtitles انا لا اعتقد ان لها اسم فأنا اعتقد اننى الوحيد المصاب بها
    Carrie White ile lezbiyen ilişkide olduğunu... ve insanlardan kurtulmak için Tommy'nin onu baloya götürmesini istediğini. Open Subtitles عن كاري وايت ان لها علاقه مثالية وان تومي سيسطحبها الي حفلة التخرج
    Bana başka bir numune verdi ve önceliği olduğunu söyledi. Open Subtitles لقد اعطاني عينة اخري و قال ان لها الاولوية
    Buketi kapıp gitmiş. Bu da onun cismani varlık olduğunu gösterir. Open Subtitles لقد اخذت باقة ورد و هذا يبرهن ان لها بدن
    Bak şimdi ben de bazı hikayelerinin çok uzun olduğunu, bazılarının amaçsız olduğunu iş konuşmalarının da ceza gibi olduğunu biliyorum. Open Subtitles حسنا , انظرى انا اعرف ان لها قصص كثيرة و قد لا تكون لها معنى
    Erkek arkadaşı olduğunu biliyorum, ama bununla başa çıkamıyorum. Open Subtitles .. لأني اعرف ان لها صديق لكني لا أستطيع ضبط نفسي
    Hamile bir genç kızı olduğunu söyledi bize Open Subtitles عن اي اختيارات الأخرى لقد قالت لنا ان لها ابنة مراهقة حامل
    Böylesine güzel bir annesi olduğunu hiç düşünmemiştim. Open Subtitles انا لم ادرك ابدا ان لها اما شابة هكذا
    Üzgünüm. Erkek kardeşi olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles انا أسف انا حتى لم اعرف ان لها شقيق
    Mona'nın öldürülmesiyle bir ilgisi olduğunu zannediyorlar. Open Subtitles يعتقدون ان لها علاقه بمقتل مونا
    (kahkaha) Bu çok tuhaf çünkü doktorlar, bir çözümü olduğunu bilmedikleri türlü problemlere sahipken, TED (ضحك) ان هذا امرٌ خاطىء لان الاطباء لديهم الكثير من المشاكل التي لايعون ان لها حلولاً
    - Yulafla ilgisi olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت اعلم ان لها علاقة بالعصيدة .
    İçimden bi ses bunun geçmişle bir ilgisi olduğunu söylüyor. Open Subtitles . واتصور ان لها تاريخ.
    Açıkçası, bir sevgilisi olduğunu söylediğinde Amy'e inanmamıştım. Open Subtitles (لم أصدق (آيمي عندما أخبرتني ان لها عشيق
    olduğunu söylemedim. Open Subtitles لم اقل ابدا ان لها علاقة
    Rahatsız deneyleri için bir sex idiyotu olduğunu biliyordum zaten. Open Subtitles انا اعرف ان لها مغفلها الجنسي
    Çünkü orada bir değer olduğunu bilirler. Open Subtitles لانهم يعلمون ان لها قيمة هناك
    Zoe, Gemenon'da bir amacı olduğunu söylemişti. Open Subtitles (حسنا زوي قالت ان لها غرض في( جيمينم
    Sean Briglio cinayetiyle ilgili olduğunu söylemişsin. Evet, evet. Open Subtitles قلت ان لها علاقة بمقتل (شون بيرجلو)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more