Özür dilerim asker. Sena veya kızına hakaret etmek istemedim. | Open Subtitles | انا آسف، ايها الجندي لم اقصد اهانتك او اهانة ابنتك |
Yeni kitabında babama hakaret etmemenle ilgili bir şey yazmıyor mu? | Open Subtitles | هل هنالك اي شئ في كتابك عن عدم اهانة والدي ؟ |
Evet, zekâma hakaret ediyor olabilirsin ama zekâma hakaret edilmeyi hak ediyorumdur. | Open Subtitles | ربما نعم هذه اهانة لذكائي و أنا أستحق أن يتم أهانة ذكائي |
Neden insanlar seni gücendireceklerini bile bile "alınma ama" derler ki? | Open Subtitles | كيف يقول الناس من دون اهانة تماما قبل ان يهينوك ؟ |
alınma ama, Sen benim kocasını vuran müşterimden daha az ünlüsün. | Open Subtitles | بدون اهانة, ولكنك مشهور قدر الرجل الذي قتل زوجها |
Doğanın temel kanunlarına hakarettir ve biyolojinin. | TED | هذا اهانة لابسط قواعد الطبيعة وعلم الاحياء |
Bir keresinde Rusty isminde bir at ile tanışmıştım. Alınmak yok. | Open Subtitles | لعلمك، كنت أعرف حصاناً اسمه راستي، بدون اهانة. |
Yalan olması bir kenara, bu aynı zamanda ölü kahramanlara ve onları seven kadınlara da hakaret. | Open Subtitles | لم يكن ذلك كذبة فقط، انها كانت اهانة الى الأبطال الموتى والنساء الذين أحبوهم. |
Bu adamlara tüm kalbimle güvenirim Senatör. Onlara çıkmalarını söyleseydim bu bir hakaret olurdu. | Open Subtitles | أنا أئتمن هؤلاء الرجال على حياتى يا سيناتور و ستكون اهانة أن أطالبهم بالمغادرة |
Bu doğru. Bu bir hakaret, öyle değil mi? | Open Subtitles | هذا حقيقى , حقيقى جدا هذه اهانة , أليس كذلك؟ |
Eşinin oynayamıyor olmasını şahsına bir hakaret olarak görüyor sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنها تأخذ الأمر على أنه اهانة شخصية بأنه لن يلعب |
hakaret veya değil, vatandaşlarınızın hayatını umursuyorsanız kulağınızı açıp dinleseniz iyi olur. | Open Subtitles | اهانة او لا ان كنت تهتم لحياة مواطنيك فاسمعنى بوضوح |
Ne yazık ki bu tür metotlar hâlâ bilim adı altında kullanılıyor ki bu gerçek bilime ve insan zekasına bir hakaret. | Open Subtitles | للأسف، هذه الأساليب لا تزال تبحر اليوم تحت راية العلم الذي هو اهانة للعلم الحقيقي، فضلا عن الذكاء البشري. |
İcadını çaldıklarını söylemek bir hakaret olurdu. | Open Subtitles | ليقولوا انهم سرقوا اختراعك تلك ستكون اهانة |
alınma teğmen ama biz yanılmadık. | Open Subtitles | بدون اهانة ايها الملازم لكننا لسنا مخطئين |
Yani alınma ama Melekler Şehri'nde, 2008 dolaylarında birinin eve Çin yemeğini çağırması gibi seni televizyondan eve istemesi kadın milletinden biri olduğun anlamına gelmiyor mu? | Open Subtitles | أعني, بدون اهانة لكن, تعرفين, ترك شخص ما يطلبك من خلال التلفاز كأنك موعد مع صينية |
Bak, alınma ama sanki amigo-botomi olmuşsun gibi çıkıyor sesin. | Open Subtitles | اسمعي ، من دون اهانة ، لكن تبدين كأن لديك مرض التشجيع |
O gün istenmeyen bir çocuğun doğması Tanrı'ya hakarettir, efendim. | Open Subtitles | طفل لقيط ولد في هذا اليوم انه اهانة الى السماء , سيدي.. |
Alınmak yok, ama bence kazıklanmış olabilirsin. | Open Subtitles | لا اهانة هنا, لكن كما يبدو لي انه قد تمت سرقتك |
şaşırdım onlar bizim birşeyler çaldığımızı düşündüler ne kadar aşağılayıcı evet | Open Subtitles | أنا مذهول عما يعتقدون انسرق شيئاً انها اهانة |
Güzel, sıcak bir banyoya giren yaşlı bir adam gibi suya dalmış. Siz alınmayın. | Open Subtitles | ارتخى وسط الماء كما يرتخي عجوز وسط حمّام دافئ، لا اهانة. |
Çünkü bu muhtemelen dünyanın en utanç verici şeyi. | Open Subtitles | لأنه نوعا ما، الشيء الأكثر اهانة في العالم |
Bir suçlu olmadığımı söylemek zorunda kalmayı kişisel olarak onur kırıcı buluyorum. | Open Subtitles | و أعتبر اضطرارى لنكران أننى مجرم بمثابة اهانة كبيرة لشخصى |
- gücenme ama bu havada değilim. Tamam mı? | Open Subtitles | بدون اهانة ولكنني لا استطيع احتمال هذا الآن اتفقنا؟ |
Hayır. Bu kendini beğenmiş hödük, sizi aşağıladı, ona bunu göstereceğim. | Open Subtitles | رقم هذا الأحمق متعجرف اهانة لك ، وأريد له أن يأخذها. |
Sessizlik, yoksa mahkemeye saygısızlık yapmış sayılırsınız. | Open Subtitles | اخرس والا سيتم احتساب الامر اهانة للمحكمة |
- Yalvarırım, Gücenmeyin! - Alıştık artık. | Open Subtitles | رجاء لا تعتبرها اهانة هي, لا نتعتبرها كذلك |