"اهتمامي" - Translation from Arabic to Turkish

    • ilgimi
        
    • dikkatimi
        
    • ilgi
        
    • ilgim
        
    • endişem
        
    • umurumda
        
    • ilginç
        
    • ilgilendiren
        
    • ilgilendiğim
        
    • önemsediğimi
        
    • ilgileniyorum
        
    • merakımı
        
    • ilgilenmiyorum
        
    • ilgilendiriyor
        
    • ilgilendirmiyor
        
    Bütün ömrümce ilgimi çeken bir şey, ister inanın ister inanmayın, yoksulluk. TED يبدو أن ذلك من اهتمامي الدائم صدقوا ذلك أو لا، في الفقر.
    Birdenbire, hiç sebep yokken ortaya çıkıverdi ve bana İngiltere'ye geldiğini ve ilgimi çekebilecek bir şeyler bildiğini söyledi. Open Subtitles فجأة قام بالإتصال بي , و أخبرني أنه وصل إلى البلاد و قال أن لديه شئ ربما سيثير اهتمامي
    Sadece 15 dakika? Kendime 15 dakikalığına tüm dikkatimi versem ne kaybederim? TED ١٥ دقيقة؟ ما المشكلة في اعطاء نفسي اهتمامي الكامل لمدة ١٥ دقيقة؟
    Diğerlerinden farklı olarak sahip olduğum bir şey daha var: size ilgi duyuyorum. Open Subtitles والشيء الآخر الذي املكه .. ولا يملكه الباقين هو اهتمامي بكم ايها الرفاق
    Sana vurmaya başladığım an, gerçeğe olan ilgim yok olmuştu. Open Subtitles لقد فقدت اهتمامي بالحقيقة عند اللحظة التي بدأت أهزمك بها
    Benim ilgimi çeken şeyler hakkında konuşmayı çok isterim, fakat sanırım, benim ilgimi çeken şeyler diğer insanların ilgisini pek çekmiyor. TED وأود فعلاً الحديث عن أشياء تثير اهتمامي ولكن، لسوء الحظ، أشك أن ما يثير اهتمامي لن يثير اهتمام الآخرين.
    Ben de ilgimi astronomiye, teleskop kullanmaya yönelttim. TED لذا وجهت اهتمامي إلى علم الفلك، وإلى الاستكشاف من خلال التلسكوبات.
    İlgimi çeken ve beni heyecanlandıran şeyleri keşfederek, alanımın dışına çıkarak tez canlılığımı değerli bir niteliğe dönüştürdüm. TED ومن خلال دراسة الأشياء التي تثير اهتمامي وحماسي، وتجاوز حدود مجال تخصصي، جعلت من عدم قدرتي على الاستكانة إلى ميزة.
    Ben emekli oldum, Hastings. Bu tür bulmacalar artık ilgimi çekmiyor. Open Subtitles أنا متقاعد يا "هستنغز"، ومثل هذة الألغاز لم تعد تثير اهتمامي
    Bu benim bu uçağa olan ilgimi sona erdirecek tabii sizin ona olan sorumluluğunuzu da. Open Subtitles هذا سينهي اهتمامي بتلك الطائرة و مسؤوليتكم عنها
    Basketbol sezonu bittiğine göre bütün ilgimi onlara verebilirim. Open Subtitles الآن أن كرة السلة قد انتهت، أستطيع أن أعطي لهم اهتمامي الكامل.
    Bu benim dikkatimi çekti, Ve tam zamanlı olarak bunun üzerinde çalışmaya başladık, çünkü düşündüm ki hedef ne onu bilmiyoruz. TED وهذا فعلاً قد جذب اهتمامي وقد بدأنا العمل على هذا الامر لفهم ماهيته على مدار الساعة لاننا لم نكن نعرف ما هو الهدف
    Bir mucit olarak insanların uğraştığı şeylere ilgi duyuyorum. TED كوني مخترعة، فإن المشاكل التي تواجه الناس تجذب اهتمامي
    Bu konuya olan ilgim ve tutkum aslında çok şans eseri başladı. TED اهتمامي الخاص بهذا الموضوع، وشغفي به، بدأ في الواقع صدفة.
    Benim esas endişem Nicky. İyi olup olmadığını bilmek istiyorum. Open Subtitles اهتمامي الرئيسي بنيكي,أريد أن أعرف إذا كانت أحوالة بخير
    ...nasıl bir yeşil olduğu umurumda bile değil. Open Subtitles فهو ليس من النوع الأخضر الذي يثير اهتمامي
    Ve bu arada, tüm bu ruhsallığın yanısıra, Kabe'de bana oldukça ilginç gelen dünyevi bir ayrıntı vardı. Cinsiyetler arasında hiçbir ayrım yoktu. TED واثناء ذلك واثناء ذلك الجو الايماني المميز كان هناك تفصيل صغير في الكعبة اثار اهتمامي وهو انه لم يكن هناك فصلٌ بين الجنسين
    Şimdi, bu gerçek bir teklif ve gerçekten bu yatırımı sunan şirketler var, ama beni ilgilendiren tarafı çok farklı. TED الآن، هذا اقتراح جدِّي، وهناك العديد من الشركات التي تقدم مثل هذا الإستثمار، ولكن ما يثير اهتمامي بالأمر مختلف تمامًا.
    Yani benim asıl ilgilendiğim şey sorunlara yaratıcı çözümler bulmak. TED وبالتالي، اهتمامي الحقيقي يتمركز حول حل المشكلات بطريقة إبداعية
    ♪ O zaman, sonunda biri ne kadar önemsediğimi görecek... ♪ Open Subtitles ♪ .. ثم أخيراً شخص ما سيرى أخيراً مقدار اهتمامي
    Genç bayan çok büyüleyici ama ben onun şapkasıyla daha çok ilgileniyorum. Open Subtitles الفتاة الشابة ساحرة تماماً , نعم لكن اهتمامي الأكبر منصب على قبعتها
    Karides kokteyli öğrendiğimde içinde alkol yoktu. Ben merakımı kayıp ettim Open Subtitles عندما اكتشف أن كوكتيل القريدس لا يحوي كحولاً فقدت اهتمامي به
    62 Eylül'ü ile ilgilenmiyorum. Bana dünden bahsedin. Open Subtitles لا اهتم بذلك التاريخ اهتمامي بتاريخ الأمس
    İnsanların yüzeysel yönleri beni ilgilendirmiyor. Derin tarafları ilgilendiriyor. Open Subtitles جوانب الناس السطحية لا تثير اهتمامي عكس الجوانب العميقة
    Devam etmene gerek yok. Korkunç sırların beni ilgilendirmiyor. Open Subtitles لا داعي لأن تسترسل ، إن أسرارك المخيفة لا تثير اهتمامي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more