Kayıp araştırmama Spokane ilçesinden başladım ve şu işe bakın ki son 5 yılda, 20'li yaşların başında 10 kişi kaybolmuş. | Open Subtitles | حسنا بدأتبحثي عن الاشخاص المفقودين في مقاطعة سبوكان ولن تحزر يوجد 10 مفقودين في آخر 5 سنوات كلهم في اوائل العشرينات |
20 yaş dişi tam olarak çıkmamış yani 20'lerinin başında olmalı. | Open Subtitles | أسنان العقل لم تظهر بالمرة مما يدل أنها في اوائل الـ20 |
Büyük olanın yaşının otuzlarının sonunda kırkların başında olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | نظن ان الجاني الاكبر في أواخر الثلاثينات او اوائل الاربعينيات |
Ellili yılların başlarında Kansas'ta bir sel oldu, hatırlar mısınız? | Open Subtitles | هل تتذكر ذلك الفيضان في كنساس في اوائل الخمسينيات ؟ |
Gri bir sakalı var gibiydi. 50'lerinin onlarında, 60'larının başlarında olabilir. | Open Subtitles | يبدو بلحية رمادية اواخر الخمسينات اوائل الستينات |
ve ilk müşterilerinden biri -- bu uzun yıllar önce oluyor, 70'lerin başında -- | TED | و واحد من اوائل عملائه .. ذلك منذ سنوات في السبعينيات |
En azından, 14. yüzyılın başında öyleydim. | Open Subtitles | على الاقل كنت كذلك فى اوائل القرن الرابع عشر |
Beyaz bir erkek, 30'larının başında, yumuşak başlı biri çünkü 11 kurbandan sonra bile dışarıda bir yok edici olduğunu bilen eğitimli kadınları arabasına binmeleri için ikna edebiliyor. | Open Subtitles | انه ذكر ابيض في اوائل الثلاثينات معسول الكلام, لأنه بعد 11 جريمة ما زال يقنع نساء متعلمات بان يلحقوه |
19. yüzyılın başında Miluların soyu tükenme noktasına gelmişti. | Open Subtitles | في اوائل القرن العشرين اصبحت تنقرض في البرية |
1980'lerin başında bunlardan 40 tanesi nesillerini devam ettirmek için Çin'e geri gönderildi. | Open Subtitles | وفي اوائل الثمانينات ، من 40 الغزال وقد عاد الى وطنه حيث انها لا تزال تزدهر |
Her yerde lazerler vardı. 1990'ların başında ...ünlü olmak gibiydi. | Open Subtitles | لقد كان هناك اضواء ليزر , كأنك مشهوراً في اوائل التسعينات |
Bir kayıp olarak bu yılın başında satmasına yardım edene kadar öyleydi. | Open Subtitles | الى ان ساعدتموها على بيعها في اوائل هذا العام وبسعر متدن |
Usta Andre 20'lerinin sonunda 30'ların başında ortalama bir adam olduğunu söyledi. | Open Subtitles | المعلم أندريه قال انه رجل أبيض تقليدي في أواخر العشرينيات أو اوائل الثلاثينيات |
İngiliz ordusunda 1900'lerin başında korgeneral. | Open Subtitles | وملازم فالجيش البريطاني في اوائل التسعينات |
90'ların başında internet, cep telefonu falan ne gezer. | Open Subtitles | لم يكن هناك انترنت او هواتف محمولة فى اوائل التسعينيات |
Ama basım tarihi 1980'lerin başında benim ilkokula başladığım ve kendime aile birliğinin dışında bir farkındalık geliştirip diğer çocuklar ve dünya ile bağlantı kurduğum dönemlerdi. | TED | ولكن في الواقع كان تاريخ الطباعة في اوائل الثمانينيات وكان هذا عندما كنت قد بدأت للتو من المرحلة الابتدائية والنظر الى نفسي من خارج الدائرة العائلية وأقارن نفسي بالأطفال والعالم من حولي |
Uzun zaman önce, 1900'lü yılların başlarında, müzeler dinozorların peşine düşmüştü. | TED | منذ زمن طويل, بالعودة الى الوراء الى اوائل 1900 المتاحف كانت تبحث عن الديناصورات. |
Sadece 1850'li yıllarda birkaç seyyahtan bazı raporlar gelmişti. | Open Subtitles | نعم ولدينا تقارير قليلة من المسافرين فى اوائل 1850 |
Yirmili yaşların başlarındayken, ne zaman parti versek o bira bongu ortaya çıkardı. | Open Subtitles | عندما كنا في اوائل العشرينات كل مرة كانت لدينا حفلة بها انبوب البيرة |
Bu adam gezici ve 40'larının başlarında. | Open Subtitles | هذا الرجل متنقل غالبا في اوائل الاربعينات من عمره |