"اودّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • istiyorum
        
    • istemiyorum
        
    • isterim
        
    Ama bu okula gelmek istiyorum. Hem de her şeyden çok. Open Subtitles لكنّني اودّ حقًا الذّهاب للمدرسة أكثر ممّا أردتُ أيّ شيء آخـر..
    Ben Ungureanu. Evi ayın 13'ü ve 14'ü için ayırtmak istiyorum. Open Subtitles هذا انا اونغوريانو، اودّ معرفة الاماكن المحددة ليوم الخميس و الجمعه بتاريخ 13 و14
    Onunla yüzyüze konuşmak istiyorum, kan tahlileri için de gün ayarlamak gerekiyor. Open Subtitles اودّ رؤيتها شخصيًا ، وأجدول بعض فحوصات الدم
    İki şey yapmanızı istiyorum. Yakıldığımdan emin olun. İnsanların beni bu halde görmesini istemiyorum. Open Subtitles أودّكما أن تفعلا لي شيئان، إحرصا أن أنحرق، لا اودّ من النّاس أن يروْني كذلك.
    Bak, son zamanlarda bir sürü hata yaptığımı biliyorum ama bunu da mahvetmek istemiyorum. Open Subtitles إصغِ, أعلم بأني إرتكبت العديد من الأخطاء مؤخراً, لكني لا اودّ أن أُفسد ذلك ايضاً.
    Bu şeyin aramıza girmesini istemiyorum ama seni tehlikeye de atamam. Open Subtitles لا اريد أن ينتهي كل شيء بيننا لكني لا اودّ وضعكَ في الخطر.
    Ben kararımı vermeden önce gerçekten, emin olmak isterim. Open Subtitles حسناً , اودّ التأكد من الحقيقة قبل أقوم بإتخاذ قرار.
    Beni etkileyemezsin. Seni etkilemiyorum. Sadece bana cevap vermeni istiyorum. Open Subtitles أنالاأحاولأرغامكِذهنيـّاً، اودّ أجابتكِ فحسب.
    - Sadece bunu bir an önce bitirmek istiyorum. - Hazır mıyız? Open Subtitles أنا اودّ الأنتهاء من هذا فحسب، أأنتِ مستعدة ؟
    Pekâlâ burada büyük bir tecrübe çeşitliliğimiz var ama bugün müşterekliğimiz üzerine yoğunlaşmamızı istiyorum. Open Subtitles حسنا لدينا تشكيلة واسعة من التجارب هنا ولكنّ اليوم , اودّ منّا ان نركّز على
    Sana manevi destek olmak, ilk bonfile sandviçimi yemek ve özgürlük çanını Wrecking Ball gibi çalmak istiyorum. Open Subtitles اوّل شطيرة جبنة و اودّ أن أركب على جرس الحرّيّة مثل كُرة التّدمير.
    İzninizle, hedefler güvende olduğuna göre, karımı aramak istiyorum. Open Subtitles بعد إذنك وبعد تأمين هذه الأهداف، اودّ الاتصال بزوجتي
    Bu gerçekleştiği zaman, senin de bir şeyi anlamanı istiyorum. Open Subtitles وعندما تفعل ذلك، اودّ أن تفهمي شيئا.
    Onunla aynı arabaya binmek istemiyorum. Open Subtitles لا اودّ الرّكوب معها في نفس السيّارة.
    Hayır,öldürmek istemiyorum. Öldürmek sorunumuzu çözmez. Open Subtitles لا اودّ قتله, هذا لا يحل المُشكلة.
    Anne. Sana söylemiştim... Doğum günü partisi istemiyorum. Open Subtitles أُمي لقد أخبرتكِ بأني لا اودّ عمل حفلة "عيد ميلاد".
    Buluşmamıza geç kalmak istemiyorum. Open Subtitles انني على موعد ولا اودّ تفويته.
    Onunla konuşmak bile istemiyorum. Open Subtitles لا اودّ حتّى التّناقش معها.
    Ben cenaze istemiyorum. Ben öldüğümde, cesedimi top atma makinesine koyup beni Trump Casino'ya fırlat. Open Subtitles لا اودّ جنازةً، لمّا أموت، إرمي جثّتي في مدفع وإدفعيني مُباشرةً إلـى ملهي (ترامب).
    Benim yüzümden acı çekip ölmesini istemiyorum. Open Subtitles لا اودّ أن يعاني ويموت بسببي.
    Kalan zamanımızda da sizden duymak isterim. Open Subtitles حسنا , قبل ان نغادر اودّ ان اسمع من بعضكم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more