Merak ediyorumda Oreo cheesecake ile en iyi hangi şarap gider. | Open Subtitles | أنا أتسأل أي نوع من النبيذ الأفضل مع كعكة الجبنة اوريو |
Eğer başına bir şey gelecek olursa, Farmer şeker parçacıkları, MM's, Oreo kurabiyeleri hiçbir satış rekoru hissedeceğim suçluluk duygusundan daha fazla olamaz. | Open Subtitles | ...اذا حدث لك شي , ايه المزارع الحلوى سبرانكيلز ، إم إم... كوكيز اوريو ... |
Okuldayken bana "Oreo" derlerdi. | Open Subtitles | فعندما كنت بالمدرسه فقد تعودوا على مناداتي بكعكة "اوريو" |
Arroyo, emniyet. Barber sizinkilerin sabah yaptığı uyarıya uyan bir araç buldu. | Open Subtitles | اوريو من شرطة لوس انجلوس لقد تلقينا بلاغا بشأن العربة هذا الصباح |
Arroyo, muhbirini sattı. | Open Subtitles | اوريو تخلص من كل شئ يخص معلوماتك |
Sen de Arroyo lisesindesin, değil mi? | Open Subtitles | أنت تذهب إِلى (اوريو) أليس كذلك؟ |
Görünüşe göre bir koli Oreos bisküviye gömülmüş, Kendine çıkış yolu arıyor. Oraya kabul edilebildiğine şaşırdım. | Open Subtitles | على مايبدو انه انقض داخلا على كيس اوريو ويحاول ايجاد طريقه للخارج انا متفاجئة انه التقط اشارة لهاتفه من داخل الكيس |
Çocukken iki müthiş kedim vardı. Winkle ve Oreo. | Open Subtitles | هناك مكان للقطط رائع وينكل او اوريو |
Ben bir Soy Oreo Milkshake alayım ve hızlı olursa iyi olur. | Open Subtitles | سوف اخذ (سوي اوريو) و (وي ار ان ذي رش) |
Hadi ters Oreo yapalım! | Open Subtitles | - اوه, لنعمل "اوريو" معكوس. |
Oreos: Cehenneme cift dolgulu yolculuk. | Open Subtitles | اوريو البسكويت ذو الحشوة المزدوجة المؤدي لجحيم السمنة |
Honor sadece Oreos getirdi! | Open Subtitles | أونور تحضر اوريو |