Şimdi size MGH'nin verdiğinden daha geniş bir bakış açısı göstereceğim. | TED | وهذه صورة اوسع للاهداف الانمائية للالفية |
Şimdi size daha geniş bir resim çizmeme izin verin, çocuk ölüm oranlarına ait daha geniş bir bakış. | TED | دعوني اظهر لكم صورة اكبر للامر صورة اوسع فيما يتعلق بمعدل وفيات الاطفال |
Geçit odasının kendisinden daha geniş bir çapta, zaman genişlemesi yaşıyoruz. | Open Subtitles | إننا نزيد من نطاق الزمن ، في دائره قطرها اوسع من باب الغرفة نفسها |
Bak, ben bu gece sadece biraz ufkunu genişletmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | انظر .. انا فقط احاول ان اوسع افقك قليلاً الليلة |
Pekala, Kültürel deneyimlerini genişletmeye çalıştığım için affet beni. | Open Subtitles | حسناً, سامحيني لأني اردة أن اوسع خبرتك الفعلية |
Evet, demek istediğim ufkumu genişletmeliyim. | Open Subtitles | نعم انت تعلمين كنت اقول انا احتاج أن اوسع آفاقي |
Daha geniş ! Dizlerini bük. Şimdi yoğunlaş. | Open Subtitles | اوسع المجال بين رجليك، اوسع، اثني ركبتيك، الان ركز، جيد، جيد |
Benim istediğim, daha geniş bir dünyada deneyim sahibi olabileceğim türde bir hayat. | Open Subtitles | لاني اريد حياة حيث اكون قادرة على عيش الكثير في عالم اوسع |
Kadınların leğen kemikleri daha geniş bence. | Open Subtitles | اعتقد الاناث لديهن عظام حوض اوسع احبك عزيزتي الغالية |
Evet, ama 13224 aynı zamanda bir terörist avukat tuttuğunda bunun için de geniş bir uygulama yetkisi taşır. | Open Subtitles | نعم ، لكن أيضا 13224 يشمل تطبيق اوسع حين يستخدم إرهابي محاميا |
Üst katlara geçmeden önce geniş bir temel kurmam lazım. | Open Subtitles | حسنا , في البداية سابني قاعدة اوسع قبل ان اذهب للارتفاع لم تستوعب هذا , بيتر |
Başparmaktan topuğa kadar sıfır-milimetre diferansiyel farkı vardır, bu da daha geniş bir hareket alanı sunar, ayağın güçlenmesi için, daha çok çalışmak için seni zorlar. | Open Subtitles | تباين متساو المليمترات في العلو من الكعب حتى الإصبع والذي يوفر حركة ذات نطاق اوسع يقوي القدم، ويدفعها للعمل بعزم أكبر |
Ama mesele şu ki, eğer gözlemini yaptığınız özellikler daha geniş bir gerçeklik manzarası içinde, çok geniş çeşitlilikte değerler alabiliyorsa, belirli bir sayısal değere karşılık tek bir açıklama olmasını beklemek yanlış olacaktır. | TED | ولكن الموضوع هو لو ان الملامح التي ترصدها يمكن وبالفعل تأخذ تشكيلة واسعة من القيم المختلفة عبر مساحة اوسع من الحقيقة اذن التفكير في تفسير واحد لقيمة معينة هو ببساطة مضلل |
Bu, insanlarda da yapılmış tıbbi uygulamalar sonucu kazanılmış bir gözlem, ama fikrimce çok geniş bir çapta geçerlilik gösteriyor, protez, elastik robot tasarımlarında, aslında şekil değişimi ve sertliğin önemli olduğu her alanda. | TED | انها ملاحظة بتطبيقات طبية واضحة كذلك في البشر, ولكنها مرتبطة ايضاً بمجالات اوسع,اعتقد, في تصميم الاطراف الصناعية ,الروبوتات الناعمة بشكل عام اي شيء حيث تغيرات الشكل والصلابة مُهمة. |
Ilıman ve tropik okyanuslara dağılan kanatlı ve mavi balinaların tersine, kambur balinalar yerel, geleneksel, üremeye elverişli bölgelerde toplanırlar. Ve böylece biraz daha yüksek frekanslı, daha geniş bantlı ve daha karmaşık sesler çıkarabilirler. | TED | وبعكس الحيتان الزرقاء وذات الزعانف التي تتوزع في المحيطات الاستوائية والمعتدلة فان الحيتان المحدبة تتجمع فيما بينها لتكون جماعات محلية تتغذى سوية لذا فهي تولد اصوات ذات ترددات اعلى وهي معقدة اكثر وذات نطاق اوسع |
"Yıkıma giden kapı geniş, yol serbesttir ve birçok kişi bu yolu bulabilir." | Open Subtitles | "كلمة الله تقول ما اوسع الباب" المؤدى الى طريق الهلاك |
Yani, ben ara sıra kapsamımızı birazcık genişletmeye ve iklim değişikliği üzerine konuşmaya çalıştım ama o bunu sıkıcı buldu, o yüzden... | Open Subtitles | اعني انني حاولت في بعض المرات ان اوسع نطاق حديثنا و التدث عن التغير المناخي و لكنها وجدت الأمر مملاً جداً |
Hayat tecrübelerimi genişletmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت احاول ان اوسع خبرتي في الحياة |
Ben de şahsen operayı o kadar çok sevmiyorum fakat zihnimi genişletmeye çalışıyorum belki de yanlıştır. | Open Subtitles | انا فعلا" لا احب الاوبرا بصورة كثيرة من اجل نفسي, لكن انا احاول ان اوسع عقلي |
Ah, sanırım biraz çevremi genişletmeliyim. | Open Subtitles | كنت افكر انه يجب ان اوسع افاقي قليلاً |