"اوّل" - Translation from Arabic to Turkish

• İlk

Vücutlarına mikroçip kimlik aygıtları yerleştirilmesine gönüllü olan ilk insanlar.
لقد تطوعوا ليكونوا اوّل من تزرع بهم رقاقات تعريف تحت جلدهم

Yazana göre ilk mühür iyi biri cehennemde kan akıtınca kırılacaktı.
و مكتوب بأنّ اوّل قفل سينكسر حين يقوم رجلٌ صالح بإراقة الدماء في الجحيم

Bunun bizim birlikte bir yerlere ilk kez gidişimiz olacağının farkında mısın?
انتِ تدركين انّه سيكون اوّل مره نخرج فيه سوياً معاً ؟

Şu ilk buluşma olayını duydum.
لقد سمعتُ بأنّكَ إضررتَ أن تذهبَ في ميعادٍ اوّل

Üzerime ilk atladığı zaman kilisedeydik.
في اوّل مرّة ضاجعني فيهَا كانت في الكنِيسة

Sana manevi destek olmak, ilk bonfile sandviçimi yemek ve özgürlük çanını Wrecking Ball gibi çalmak istiyorum.
اوّل شطيرة جبنة و اودّ أن أركب على جرس الحرّيّة مثل كُرة التّدمير.

İlk kullanıcımız topluluk odama girdiğinde aynı şeyi ben de hissettim.
حسنا, شعرت بنفس الشعور عندما دخل اوّل مستخدم غرفة مجتمعي

Bilirsin, gerçek bir işte ilk gün.
انتَ تعلم , اوّل يوم في وظيفة حقيقية

İlk defa biri bana güzel olduğumu söylemişti.
لقد كان اوّل شخص يقول لي ذلك

İlk kez tanıştığımız, Riverside Park'taydı.
،(في متنزه (ريفرسال أين التقينا اوّل مرة

Max, hepimiz seninle gurur duyuyoruz. Yarın geri kalan hayatının ilk günü.
(مـاكـس)، إنّنا فخورين بكِ جدًّا غدًا هو اوّل يوم لبـاقـي حياتك.

Komiko çıkarılabilir organları olan ilk patentli oyuncağı tasarladı.
قامت (كوميكو) بإختراع اوّل دميّة ببراءة اختراع لأنّها تملك أعضاء داخلية قابلة للإزالة

Bu benim ilk gösterimdi!
هذا كان اوّل عرضٍ لي.

Hazırladığımız ilk bin beş yüz broşürü dağıtmak istiyoruz da.
نريد ان نسلم اوّل 1500 منشورة

İlk kez olmaz.
لن تكون اوّل مرّة

Genelde onlar ilk arayandır...
في العادة، هم اوّل من...

Benim de ilk günüm.
-إنّه اوّل يوم لي أيضًا.

İlk olarak...
اوّل شيء...