Beni affetmesi için bir sebep yok hem de hiç yok | Open Subtitles | ليس هناك سبب يجبرها ان تغفر لي. اي سبب على الاطلاق. |
Taramalar gayet normal, baş ağrıları için fiziksel bir sebep görünmüyor. | Open Subtitles | حسنا , الاشعة طبيعية جدا لا يوجد اي سبب طبيعي يفسر |
Benimle bu şekilde konuşman için hiçbir sebep yok. | Open Subtitles | انا ما اشوف اي سبب يخليك تكلمني بالطريقه هذي |
Aynısını sana yapmamam için bu dünyada hiçbir sebep yok. | Open Subtitles | وليس هناك اي سبب في هذا العالم الذي يمنعني من فعل نفس الشيء لك. |
Bu şeyi yanımızda gezdirmemizin bir sebebi var mı? | Open Subtitles | هل هناك اي سبب لماذا نحتفظ بهذا العاهر معنا؟ |
Eğer kızınızla sözlüyse bana evlilik teklifi yaptığını sanmanız için bir neden olamaz. | Open Subtitles | انه اذا كان كذلك ، لن يكون لديك اي سبب لتعتقدي بانه سيعرض علي الزواج. |
Mavi mektubumu ona vermememin özel bir nedeni var mı? | Open Subtitles | هل هناك اي سبب لم يجعلك تعطيه رسالتي الزرقاء؟ |
Onu hayatta tutması için hiçbir nedeni yok. | Open Subtitles | ليس لديه اي سبب لإبقاءها على قيد الحياة. |
En hizli trenin Avrupa'da ya da Cin'de olmasi icin bir sebep yoktur." | TED | لا يوجد اي سبب يجعل الصين او اوروبا تملك القطارات السريعة قبلنا " |
Yardım etmemem için gerçekten bir sebep yok. | Open Subtitles | ليس هناك على الاطلاق اي سبب يمنعني من المساعدة |
Ben bu güzel olaya vesile olan beyefendiyi evimizde ağırlamamak ve onunla tanışmamak için geçerli bir sebep göremiyorum açıkçası sevgili kızım. | Open Subtitles | لهذا انا لا ارى اي سبب يجعلنا لا نستطيع القيام بجهد اضافي لدعوة والترحيب برجل له الفضل بهذا النجاح بمنزلنا |
Evet, ama ona asla en kötüsünü düşünecek bir sebep vermedim. | Open Subtitles | اجل , لكني لم اعطيها ابدا اي سبب لتتصور الاسوا |
hiçbir sebep olmadığı halde neden bir melodi vızıldamaya başlarız | Open Subtitles | لماذا نبدأ بهمهمة النغمات بدون اي سبب ؟ ؟ |
kalın ve ses geçirmez bebek odası... pencere camının arkasından bana gözlerini diktiğinde hiçbir sebep olmaksızın... gözlerimi açtım ve doğruca onun gözlerinin içine baktım. | Open Subtitles | عبر زجاج الحضانه الثقيل وبدون اي سبب فتحت عيناي ونظرت اليه |
hiçbir sebep olmaksızın en sevdiğinin senden alınmasının nasıl olduğunu bildiğini zannetmiyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد ان لديك اي فكره بأن يؤخذ منك من تحبينه بدون اي سبب |
ama aslında, buradan görünen yarışın takibi gayet güzel yarışı durdurmak için hiçbir sebep yok. | Open Subtitles | في الحقيقة, ومن وجهة نظر محايدة بشكل تام، لا يوجد اي سبب لأيقاف السباق. |
Adamlarının yangını söndürürken şu dolabı zorla açmaya çalışmasının bir sebebi olabilir mi sence? | Open Subtitles | هل لديك اي سبب يجعلك تعتقد سيقوم بفتح هذه الكابينه لحظه اخماد النيران |
Bu konuda bu kadar gaza gelmenin başka bir sebebi var mıydı acaba? | Open Subtitles | هل هناك اي سبب اخر لتحمسك علي انهاء هذا الامر؟ |
Bir sanatçının matbaayı ziyaret etmemesi için geçerli bir neden göremiyorum. | Open Subtitles | لا ارى اي سبب يمنع الفنان من زيارة مطبعته |
Bu çiftin evlenmemesi için haklı bir nedeni ya da manisi olan var mı? | Open Subtitles | هل اي شخص يعرف اي سبب او عائق يمنع من ان يتم الزواج؟ |
Yalan söylemesi için hiçbir nedeni yoktu. | Open Subtitles | لم يكن لديه اي سبب للكذب. |
Bu içgüdüden şüphelenmek için bir sebebin var mı? | Open Subtitles | هل لديك اي سبب للشك في هذا الإحساس؟ |
Müziğini alıp mezara girmemen için artık hiçbir neden yok. | Open Subtitles | الان لا يوجد اي سبب يمنعك من الذهاب الى قبرك انت وموسيقاك |