"اُفترض" - Translation from Arabic to Turkish

    • gereken
        
    • gerekiyordu
        
    Sanki... Sanki burada ailesiyle ölmesi gereken kıza tutunmuşum gibi hissediyorum. Open Subtitles أشعر وأنّي أنازع تشبثاً بحياة فتاة اُفترض موتها هنا مع والديها.
    Burada bir araya gelmesi gereken iki bin kişi yok mu edildi? Open Subtitles الـ 2000 رجل الذي اُفترض أن" "يتمركزوا هنا أبيدوا عن بكرة أبيهم؟
    Çünkü almam gereken güç senin gücündü. Open Subtitles لأنّي اُفترض أن أنال سحرك، صحيح؟
    Ona yardım etmen gerekiyordu ama sen onun tamamen kontrolden çıkmasına izin verdin. Open Subtitles اُفترض بكَ أن تساعدها بينما جعلتها تفقد طوعها كلّيًا
    Bir saniye. Benle olması gerekiyordu derken? Open Subtitles لحظة، ما قصدك بأنّها اُفترض أن تكون معي؟
    Senle birlikte olması gerekiyordu. Open Subtitles اُفترض أن تكون معك. لحظة، (كاثرين) تناولت الترياق؟
    Annenle seni belli bir hayattan korumak için yaptığımız onca şeyden sonra bilmen gereken dünya bu değildi. Open Subtitles بعد كلّ ما فعلتُه وأمك سعيًا لحماليتك من حياة بعينها -فهذا ليس العالم الذي اُفترض أن تشهديه .
    Annenle seni belli bir hayattan korumak için yaptığımız onca şeyden sonra bilmen gereken dünya bu değildi. Open Subtitles بعد كلّ ما فعلتُه وأمك سعيًا لحماليتك من حياة بعينها -فهذا ليس العالم الذي اُفترض أن تشهديه .
    Bitti. Bitmiş olması gerekiyordu. Open Subtitles انتهى الأمر، اُفترض أن ينتهي.
    - Tutmam mı gerekiyordu? Open Subtitles اُفترض بي أن ألتقطك؟
    Biz biliyoruz. Sizi duydum, ama bu ceset Öldü Ric eşi olması gerekiyordu Open Subtitles نعلم وسمعناك، لكن هذه الجثّة اُفترض أن تكون زوجة (ريك) المتوفية
    - Burada olması gerekiyordu. Open Subtitles -حسنٌ، اُفترض أن يكون هنا .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more