"بأجر" - Translation from Arabic to Turkish

    • maaşlı
        
    • ücret
        
    • ucuza
        
    • ücretle
        
    Eğer yine fahişelik yapıyorsa, neden düşük maaşlı işe girsin? Open Subtitles لو هي تعمل كعاهرة مجدداً لماذا تعمل بوظيفة بأجر زهيد؟
    Sahra Altı Afrika'da, Her 4 gençten birinden daha azının ücretli veya maaşlı iş bulma ihtimali bulunuyor. TED في أفريقيا جنوب الصحراء الكبرى، أقل من واحد من كل أربعة شباب من المرجح أن يحصلوا على عمل مأجور أو بأجر.
    Bir çalışanın bir de maaşlı bir iş bulana ya da senden sıkılana kadar bir gönüllün var. Open Subtitles لديك موظفة متطوعة واحدة حتى تجد عملا حقيقيا بأجر أو تمل منك
    Yüksek ücret alan bir konuşmacı oldu. Open Subtitles كتابًا تصدر قائمة المبيعات وباتت متحدثة بأجر مرتفع
    Hem bana köşede çok ucuza bir park yeri ayarlayacak. Open Subtitles كما أنه سيحجز لي مساحة ركن عند الزاوية بأجر رمزي.
    Biliyorsun, acımaya başlarsan kendini benim gibi feribotta asgari ücretle çalışıyor bulursun. Open Subtitles لـأنك إن بدأت بالـإهتمام، سينتهي بك الحال بالعمل علي عبّـارة بأجر زهيد مثلي.
    Daha sonra Bölüm Şefi, ve ben burda sadece maaşlı çalışan bir işçiyim. Open Subtitles ثم بعده رئيس القسم وأنا فقط من الموظفين بأجر
    Eminim üst sınıf ve yüksek maaşlı bir işi vardır, değil mi? Open Subtitles أعتقد بأنها تملك وظيفة فاخرة بأجر عالي صحيح ؟
    Düşük maaşlı işi vardı ve kirasını anca ödüyordu. Open Subtitles لقد كانت تعمل بوظيفة بأجر زهيد و كانت بالكاد تدفع الإيجار
    Bunun asıl anlamı şu; bu şeyleri ilk görenler, çocuklar yerine düşük maaşlı, güvencesiz sözleşmeli işçileriniz olacak, düzgün akıl sağlığı sigortası olmayan ve bundan hasar gören insanlar. TED وما يعنيه ذلك الكلام هو أن بدلا من أن يكون الأطفال الصغار هم أول من يشاهدوا هذا المحتوى، سيكون هناك موظفين بأجر يعملون بعقد مؤقت بدون دعم مناسب للصحة العقلية التي ستتضرّر بسببها أيضا.
    2008'den beri işe geri dönüş programlarını takip ediyorum ve 2010'da stajyerlik dense de denmese de, kısa vadeli maaşlı iş imkânlarını fark etmeye başladım, ama stajyerlik gibi bir deneyim, profesyonellerin işe geri dönmesi için bir yol. TED كنت أتابع برامج العودة إلى العمل منذ عام 2008، و في 2010 بدأتُ ملاحظة إستخدام فرصة العمل بأجر قصير الأجل، سواء أكانت تدعى فترة تدريب أو لا، لكن التدريب مثل الخبرة، كوسيلة للمهنيين للعودة إلى العمل.
    Buradaki laboratuvarın maaşlı bir intörn kadrosu var. Open Subtitles يوجد هنا منصب متدرب بأجر في المختبر
    Tamam, problem çözücü, evime yakın iyi maaşlı bir iş bulabilir misin? Open Subtitles حسناً يا (حلاله), هل يمكن أن تجدي لي وظيفة قريبه من المنزل و بأجر محترم؟
    Çocuk da iyi bir ücret alacak. Open Subtitles الفتى أُدرج بالميزانية بأجر أيضاً.
    Tek seferlik ücret için patlama yaratacak malımızı neden satalım anlamıyorum. Open Subtitles ـ لمَ لا نبيع منتج رائع بأجر واحد؟
    Ne küstah! Sembolik bir ücret için sizin Bay Barbi'nize bakıyorum, ve siz bizim misafirlerimizi incitiyorsunuz. Open Subtitles يالوقاحتك أعالج محبوبتك السيدة (باربي) بأجر بسيط
    Zenci bir asker beyaz asker kadar kurşunlara karşılık verir ve daha ucuza! Open Subtitles هل ستوافقون على هذا؟ الجندي الزنجي يمكنه تلقي الرصاصة مثل الجندي الأبيض تماما و بأجر أقل أيضا
    Birinci sınıf öğrencileri ucuza çalışıyor... ve balon hayvan yapmakta çok iyiler. Open Subtitles و قالوا أنهم طلاب في سنتهم الأولى و سيعملون بأجر زهيد و هم رائعون في عمل بالونات على شكل حيوانات
    Belki daha ucuza dava kazanan birileri vardır. Open Subtitles ربما يكون هناك شخص آخر يكسّبنا القضايا بأجر أرخص
    - Hem de asgari ücretle. Open Subtitles - أبي . - هو يعمل بأجر ميسور .
    Bana bakın, Rizzoli ve Isles, hiçbir şey itiraf etmeyeceğim, özellikle de asgari ücretle çalışan iki geri zekalıya. Open Subtitles حسنا ، اسمعا يا "ريزولي و ايزلز" (شخصيات مسلسل ريزولي و ايزلز ) لن أعترف بأي شيئ خصوصا ليس لغبيتين بأجر منخفظ .

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more