"بأجمعه" - Translation from Arabic to Turkish

    • tüm
        
    • bütün
        
    Müdürüm tüm okulun önüne çıkıp travma için poster kızı olmamı istedi. Open Subtitles المدير طلب مني أن أقف أمام المعهد بأجمعه و أكون مثال للفتيات
    Evet, şunu bilmeni isterim ki arı yüzyılının duruşması olan bu davada tüm arı toplumu senin arkanda. Open Subtitles أريدك أن تعلم أن مجتمع النحل بأجمعه يدعمك في هذه القضية والتي ستكون بلا شك محاكمة القرن بتاريخ النحل
    tüm dünyadaki araçların yaklaşık yarısına. Open Subtitles لقد تم ذلك في العالم بأجمعه لكن فقط ما يقارب النصف
    Ama daha önemlisi, Afrika kökenli bütün öğrencilerin birliği, Afrika'ya güç, onur ve bağlılık sağlayan sürekli bir kaynak. TED و لكن الأهم من ذلك , الهيكل الطلابي الإقريقي بأجمعه هو مصدر متواصل للقوة , الفخر و الإلتزام بإفريقيا
    Olması gereken de bu. bütün dünya, şimdi olduğu gibi, bizi kullanıyor. Open Subtitles وهذا ما يجب أن يكون لقد استغلَنا العالم بأجمعه
    tüm dünyada... 400 milyon silah. Open Subtitles إنه العالم بأجمعه أربعمائة مليون سلاح سونتار
    6 EKİM GÜNÜ tüm DÜNYA 2 DAKİKA 17 SANİYE BOYUNCA BİLİNCİNİ KAYBETTİ. bütün DÜNYA GELECEĞİ GÖRDÜ. Open Subtitles في السادس من أكتوبر أغمي على سكان الكوكب لدقيقتين و 17 ثانيه , ورأى العالم بأجمعه المـــــستقبــــل
    Diğer tarafsa tüm dünyadan saklanmak için burada saklandığını söylüyor. Open Subtitles والجانب الآخر يقول انكِ تختبئين هنا لتجنب العالم بأجمعه
    Hepsini bir araya getir ve tüm düyaya diz çöktürsünler. Open Subtitles , ضعهم جميعا معا فيمكنهم أن يطيحوا بالعالم بأجمعه
    Bu tabanca dünyadaki tüm altınlardan daha değerli. Open Subtitles ذلك المُسدّس يحمل قيمةً أكبر من ذهب العالم بأجمعه.
    Orada gerçekten gazoz üretiyorsan tüm dünyayı resmen satın alabilirsin. Open Subtitles يمكنكِ حرفياً شراء كولا العالم بأجمعه إذا كنت تصنعين مشروب غازي هناك فعلاً
    tüm dünyanın katkı sağlayacağı işler üzerinde kafa yormalıyız. Open Subtitles علينا التفكير بطرق يشارك فيها العالم بأجمعه
    Zenciler tüm kurultayı ele geçiriyorlarmış gibi görünecek. Open Subtitles سيبدو الأمر كما لو أن الزنوج يسيطرون على المؤتمر بأجمعه.
    Aslında tüm Güney ayrılmak üzere. Open Subtitles بالحقيقة، الجنوب بأجمعه يوشك على فعل ذلك.
    Kurmaca bir duruşma yapıp bütün savunmayı tüm dünyanın bayan pilotlara karşı olduğu üstüne mi kuruyorsunuz? Open Subtitles لقد كنت بجلسة محاكاة واحدة و تظهرون الآن أن العالم بأجمعه يود أن ينال من الطيارات النساء؟
    Bir zombiyi yakalayacak, aç bırakacak, canlı yayına çıkaracak ve tüm dünyaya bir canavara dönüşmesini göstereceğim. Open Subtitles الإمساك بأحد الزومبي وجعله يتضور جوعاً ثم إذاعته في بث مباشر وأن نجعل العالم بأجمعه يرى ما آل عليه من وحشية
    tüm dünya delirmeye başlıyor. Open Subtitles هذا العالم بأجمعه سيصبح مجنوناً
    tüm dünyadaki en komik şey benim! Open Subtitles أنا أضحك شيء في العالم كله بأجمعه
    Eğer biz, günden güne utançlarımızı güçsüzlüklerimizi bütün dünya izlerken korkaklık ve kayıtsızlığımızı unutmazsak eğer ki insan zalim olmadan önce günün birinde kendini yalnız hissettiğinde adaletsizliğe dur demekten başka bir çaresi kalmıyor. Open Subtitles يذكرونك يوما بعد يوم بالذل والقهر والإهانة والعالم بأجمعه يشاهد
    6 Ekim'de dünyadaki bütün insanlar 2 dakika 17 saniyeliğine bayıldı. bütün dünya geleceği gördü. Open Subtitles في السادس من أكتوبر أغمي على سكان الكوكب لدقيقتين و 17 ثانيه , ورأى العالم بأجمعه المـــــستقبــــل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more