O zamanlar evli değildim. Çok dokunaklıydı. Sanki kız kardeşine yardım eder bir hâli vardı. | Open Subtitles | لم أكن قد تزوجت فى هذا الوقت لكن طريقته كانت أشبه بمن يعتنى بأخته |
Kız kardeşine bakmak için verdiği mücadele, gerçekten takdire şayandı. | Open Subtitles | كان من الرائع رؤيته كيف يتصرف وهو يهتم بأخته الصغرى بدلاً من والديه إنه إبن جيد حقًا |
Kız kardeşine karşı hastalıklı düşünceleri vardı. | Open Subtitles | كانت لديه علاقة مقززة بأخته |
Tamam, buraya getir. Kızkardeşinin elimizde olduğunu bilmesini sağla. | Open Subtitles | حسناً، اصعد، احرص على أن يعلم أننا نمسك بأخته |
Tamam, buraya getir. Kızkardeşinin elimizde olduğunu bilmesini sağla. | Open Subtitles | حسناً، اصعد، احرص على أن يعلم أننا نمسك بأخته |
kız kardeşinden bu kadar şüphelenen eşiyle ne yapar bilmem artık. | Open Subtitles | إن كان يشك بأخته فماذا سيفعل في زوجته ؟ |
Derek yangınla ilgisi olan herkesi öldürmek istediyse neden kız kardeşinden başlasın ki? | Open Subtitles | ..."مثل لو ان "ديريك أراد أن يقتل كل شخص متورط في الحريق إذن لماذا يبدء بأخته ؟ |
Bir zamanlar aynı cezaevindeydik. Her hafta kız kardeşini arardı. | Open Subtitles | عندما كنا سجناء سويا , كان يتصل بأخته اسبوعيا بأستمرار |
Erkek olan kralların yatağında kız kardeşiyle zina yapıyor ama ensestin meyvesi çürük çıkınca şaşırıyor muyuz? | Open Subtitles | الأخ يزني بأخته علي سرير الملك وهل نتفاجئ بأن ثمرة خطيئتهم متعفنه ؟ |
Adam kendi kız kardeşine aşıktı. | Open Subtitles | كان مغرماً بأخته. |
- Evet, kız kardeşinden başlayarak. | Open Subtitles | نعم بدء بأخته |
Her nedense Buddy kardeşini arayıp her şeyi ona itiraf etmeye karar vermiş. | Open Subtitles | بدي لسبب ما قرر ان يتصل بأخته و يعترف لها بالمهمه |
kız kardeşiyle DNA karşılaştırması yaparsanız onaylayacaktır. | Open Subtitles | مقارنة الحمض النووي بأخته قد يؤكد ذلك |