"بأخيه" - Translation from Arabic to Turkish

    • kardeşini
        
    • kardeşi
        
    • Kardeşine
        
    • kardeşiyle
        
    • abisini
        
    Onu küçük kardeşini Los Angeles dışındaki Nakatomi Kuleleri'nin 32. katından atmıştım. Open Subtitles لقد رميت بأخيه الصغير من الطابق 32 من ابراج ناكاتومي في لوس انجلوس
    kardeşini ele vermektense 5 katlı binanın tepesinden aşağı atlamayı tercih etti. Open Subtitles لقد فضّل بأن يقفز من على مبنى ذي خمسة طوابق على أن يشي بأخيه.
    kardeşi vebadan ölmeden çok öncesinde ona bakan gözlerini görmüştüm. Open Subtitles لقد رأيت نظراتكِ الحزينة إليه منذ فترة قبل أن يعصف الطاعون بأخيه.
    - kardeşi için çalışıyorum. Patrick. Open Subtitles العديد من الفرص أنه يعتني بأخيه الصغير
    O küçük Kardeşine iyi bakacaktır. Open Subtitles سيعتني بأخيه الأصغر. سيحبّه كثيراً.
    Kardeşine bakmak için evdeymiş. Open Subtitles هو حاليا في إجازة للإعتناء بأخيه.
    Eleman lükse düşkün değil, kardeşiyle birlikte asansörsüz bir binada yaşıyor, otobüse biniyor... Open Subtitles الرجل لا يملك أيّة مقتنيات باهظة ، يعتني بأخيه ، و يستقل الباص
    Delikanlının kendi kardeşini bile almaya gelmediğine inanabiliyor musun? Open Subtitles هل تعتقد أن ذلك الشخص الحقير لن يأتي ليجتمع بأخيه ؟
    İyice aşağılamak için kardeşini buraya bırakıp mesaj gönderirler. Open Subtitles وكأذىً إضافي, ألقوا بأخيه هنا ليوصلو رسالة.
    Hayır, ama kampa ziyaret için kardeşini maaşa bağladığını ve sonradan onun giriş iznini kullanarak bazı savaş esirlerini dolandırdığını tahmin ediyorum. Open Subtitles لا, لكنني أُخمن أنه توجب عليه أن.. يزور أخيه في المعتقل, ومن ثم يستخدم إذن الدخول الخاص بأخيه, من أجل أن يستغل وينهب بعض المُعتقلين.
    - kardeşini yakalayan adamın. Open Subtitles الرجل الذي أمسك بأخيه.
    Telefon kayıtlarına göre polis takibi sırasında Roman kardeşini aramış. Open Subtitles سجلات الخليوي تظهر أن (رومان) اتصل بأخيه وقت مطاردة الشرطة له
    Philip'le oturmak istemiyormuş ama onun kardeşi ile evliymiş. Open Subtitles " لم ترغب في العيش مع " فيليب لكنها متزوجة بأخيه
    Ağabey Kabil, kardeşi Habil'i öldürmeye karar verir. Open Subtitles الأخ الأكبر "قابيل"، عزم على الإطاحة بأخيه "هابيل".
    Charlotte kardeşi Anthony Gascoigne ile evliydi. Open Subtitles "شارلوت" كانت متزوجة بأخيه "آنتوني"
    Ben de zamanında senin gibi Elijah'a değer verirdim. O zamanlarda da yine aynı şekilde Kardeşine daha çok değer verdi ve sonunda öldüm. Open Subtitles كنت مثلك أهتمّ بـ (إيلايجا) حين اهتمّ أكثر بأخيه وانتهى بي المطاف ميّتة.
    Madara küçük Kardeşine çok değer verirdi. Open Subtitles ...إهتم مادارا بأخيه الصغير بشدة
    Burroughs kardeşiyle buluşmadan orada olmalıyız. Open Subtitles لدينا تقدم في جهة مكان لقاء (بوروز) بأخيه
    Keys'teki polis kardeşiyle övünürdü. Open Subtitles أكثر من أي شخص من الديار كان يتباهى بأخيه الشرطي من (كيز)
    Eğer şu an bu yarışı izliyorsa emin olun ki, kardeşiyle gurur duyuyordur. Open Subtitles فتأكدوا أنه فخور بأخيه ... .
    Tabii ki ulaşabildiği abisini göstermeyi istediği için onu suçlamıyorum. Open Subtitles وأنا لا ألومه إذا رغب في التباهي بأخيه الأكبر المتفوّق.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more