- Onu bu beladan kurtardı. - Ona zarar gelmesine izin vermem. | Open Subtitles | لقد سحبت منه من خلال ذلك وأنا لن أسمح لأي شخص بأذيته |
Sizin ağrı eşiğiniz oldukça yüksektir. Neden yerlinin nerede yaşadığını söylemiyorsun ? Ona zarar vermeyecem. | Open Subtitles | ألمك يبدو واضحاً، لما لا تقل لي أين يقيم الهندي، لن أقوم بأذيته |
Ona zarar verme... lütfen zarar verme | Open Subtitles | رجاءً لا تقوم بأذيته رجاءً |
Onu üzecek olursan canını öyle bir yakarım ki bir daha toparlanamazsın. | Open Subtitles | إذا قمتي بأذيته سوف أضع الكثير من الألم عليك -لن تشفين منه أبداً |
Ve lütfen, onun canını yakmaya zorlama beni. | Open Subtitles | أرجوك لا تجعلينني أقوم بأذيته |
Kimsenin Ona zarar vermesine izin vermem. | Open Subtitles | وأنا لن أسمح لأي شخص بأذيته |
Ona zarar vermene izin veremem. | Open Subtitles | لا يمكنني السماح لك بأذيته. |
Ona zarar vereceğini sanmam. | Open Subtitles | لن تقوم بأذيته. |
Kimse Ona zarar vermek istemezdi. | Open Subtitles | لن يرغب أحد بأذيته |
- Ona zarar vermeyecekler. | Open Subtitles | -لن يقوموا بأذيته |
- Cassie Ona zarar vermekle tehdit etti. | Open Subtitles | (كايسي) هددت بأذيته لن تفعل ذلك |
Hayır, Ona zarar vermezsin! | Open Subtitles | ! كلا, لا تقوموا بأذيته |
Ona zarar ver. | Open Subtitles | قم بأذيته. |
Yavaş ol, Slick, canını yakabilirsin. | Open Subtitles | على مهلك ( سليك ) , أعتقد .. أنك تقوم بأذيته |
Onun canını yakacağını söylediler. | Open Subtitles | قالوا أنهم سيقمون بأذيته |