| Güvenliğe haber ver benimle en kısa zamanda acil serviste buluşsunlar. | Open Subtitles | أريدكِ أن تستدعي الأمن ودعيهم يقابلونني في غرفة الإسعاف بأسرع مايمكن. |
| Ciklet analizi sonuçlarını... en kısa zamanda bilmek istediğinizi söylemiştiniz. | Open Subtitles | معزرة لقد قلت انك تريد ان تعرف بأسرع مايمكن |
| Cesedi buradan çıkartabilmek için, olabildiğince çabuk izne ihtiyacım var. | Open Subtitles | أَحتاجُ الرخصةَ أَنْ تُصبحَ الجسم خارج هنا بأسرع مايمكن. |
| en kısa sürede bitirmeye çalışmamı isterdi. | Open Subtitles | كان سيريد مني المحاولة في إنهائها بأسرع مايمكن |
| Bu askıların Olabildiğince hızlı birbirinden ayrılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج لفصل علاقات الملابس هذه بأسرع مايمكن. |
| Senin Acilen FBI'a gelmeni istiyor. | Open Subtitles | شخص ما الذي يريد إستعادتك في مكتب التحقيقات الفدرالي بأسرع مايمكن. |
| Amca, onarımların bir an önce yapılmasını istiyorum. Burada fazla kalıp, izini kaybetmek istemiyorum. | Open Subtitles | عمي, أريد أن تتم الإصلاحات بأسرع مايمكن لا أريد أن أخاطر بتضييع آثره |
| en kısa zamanda imzalayın ve bana ulaştırın. | Open Subtitles | رجاءاً ، وقعوا عليها و اعيدوها لي بأسرع مايمكن |
| Yapman gereken tek şey, nerede yaşamaya devam edeceğine karar vermek ve en kısa zamanda oraya gitmek. | Open Subtitles | بقى لك أن تختاري مكان إقامتك وتنعزلي هناك بأسرع مايمكن |
| O yüzden bizimkilerden en kısa zamanda cevap almaya bakalım. | Open Subtitles | لذا دعونا نحصل على إجابات من قومنا بأسرع مايمكن. |
| Bunu, olabildiğince çabuk, düzeltecek biri lazım. | Open Subtitles | حسنا, نحن في حاجه إلى شخص ليصلح هذا بأسرع مايمكن |
| Bebek gelir gelmez olabildiğince çabuk kapatacağım. | Open Subtitles | وبعدَ ان تلدَ سأقوم بإغلاقها بأسرع مايمكن |
| Ben de oradan olabildiğince çabuk tüymeye çalıştım ama babaları durumu yanlış anladı. | Open Subtitles | ولهذا خرجت من هناك بأسرع مايمكن ولكن حصلت مشكلة هناك |
| Evet, bana bu koordinatları en kısa sürede gönder. | Open Subtitles | أجل، أرسل لي هذه الإحداثيات بأسرع مايمكن |
| Ama daha giyinmedi ve sen en kısa sürede dedin. | Open Subtitles | لَكنَّها لَمْ تُلْبَسُ، وأنت قُلتَ بأسرع مايمكن. |
| Bu diski en kısa sürede çözülmüş istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ هذا قرصِ غيرمشفر بأسرع مايمكن. |
| Tamam, beyler Olabildiğince hızlı şuraya kuralım. | Open Subtitles | حسناً يافتيان , لنجهزها هناك ,بأسرع مايمكن |
| Tren istasyonuna, Olabildiğince hızlı. | Open Subtitles | إلى محطة سكة الحديد بأسرع مايمكن بسرعه |
| Acilen bir şeyler yapmalıyız. | Open Subtitles | وأعتقد نَحتاجُ ليَعمَلُ شيءُ حوله بأسرع مايمكن. |
| Ne yaparsan yap ama bir an önce oraya gidelim! | Open Subtitles | لا آبه بما ستفعله ولكن أوصلنا إلى هناك بأسرع مايمكن إنني آمل حقا بأن لايصل الأمر إلى ذلك |
| Haberler evde kalmamız gerektiğini söylüyorlar. Mümkün olduğu kadar çabuk, Özellikle şimdi. | Open Subtitles | تقول الأخبار الزموا بيوتكم وأخلوا الشوارع بأسرع مايمكن حالا |
| Olabildiği kadar hızlı geldim. | Open Subtitles | شاهدت هذا في تلفاز المطار وقدمت بأسرع مايمكن |
| Ben sadece bunu mümkün olduğunca çabuk çözmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أنا.. أريد اكتشاف حل هذه المشكلة بأسرع مايمكن |