Deliğin kenarlarını dişleriyle törpülemek devamlı olarak ilgilenmeyi gerektiriyor | Open Subtitles | يتطلب ذلك عناية مستمرة، بترميم حواّف الثقب بأسنانها ثانيةً. |
Bloktaki söylentiye göre adamın tekini dişleriyle hadım etmiş. | Open Subtitles | و المسؤول عن العقار قال أنها قتلت الرجل بأسنانها |
Ya uyumamış ya da dişleriyle yorgan katlamasını öğrenmiş. | Open Subtitles | نعم, او انها تعلم كيف ان تجعل زوايا المستشفى بأسنانها. |
İçeride Prenses Yvette mendili dişleriyle kaldırıyor. | Open Subtitles | ... نقدم بالداخل الأميرة إيفيت الفتاة التي تلتقط المنديل بأسنانها |
Benimle dişiyle tırnağıyla dövüşmesini istiyorum,onu ilk ve son kez aldığım gibi. | Open Subtitles | أريدها أن تحاربني بأسنانها وأظافرها |
"İki dişiyle" | Open Subtitles | بأسنانها |
dişleriyle yapması lazım anne. | Open Subtitles | عليها أن تفعل ذلك بأسنانها يا أمي |
Keskin dişleriyle bir güzel yer. | Open Subtitles | تفترسها بأسنانها الحادة |
En genç Baudelaire'ın, maydanozu dişleriyle rendeleme vakti geldiğinde kendilerini Kont Olaf'ın yanına ilk geldikleri andaki kadar zavallı hissetmiyorlardı. | Open Subtitles | لكن عندما حان الوقت لأصغر آل "بودلير" لتفرم البقدونس بأسنانها... غدا الأطفال الـ3 أقل بؤساً |
- dişleriyle tavşan yakalıyordur herhalde. | Open Subtitles | -لعلها تصطاد الأرانب بأسنانها |
Evet, dişleriyle demek. | Open Subtitles | اذا ... بأسنانها ... |
Erkekleri dişleriyle sünnet edermiş. | Open Subtitles | "كانت تختن الرجال بأسنانها." |
Sonunda dişleriyle yastığı parça parça eder. | Open Subtitles | بوسـادة وتمزقها بأسنانها! |
dişleriyle | Open Subtitles | بأسنانها |
Sophie dişleriyle yazabiliyor. | Open Subtitles | صوفي) تكتب بأسنانها ) عجيب |
Sophie dişleriyle yazı yazabiliyor, bu çok önemli. | Open Subtitles | صوفي) تكتب بأسنانها ) عجيب |
dişleriyle he? | Open Subtitles | بأسنانها ... |