"بأشجار" - Translation from Arabic to Turkish

    • ağaçları
        
    • ağaçlarıyla
        
    • ağaçlı
        
    • ağaçlar
        
    • arpa
        
    • ağacı
        
    • okaliptüs
        
    Senin gibi rüyalar görebilseydim "penes ağaçları" yerine "memi ağaçları" görürdüm. Open Subtitles لو أحلم بأحلام مثلك، سأود أن أحلم بأشجار أثداء، بدلا من أشجار أزبار.
    Soğuğu, ağaçları kilometrelerce süren balta girmemiş ormanları. Open Subtitles باردة، بأشجار أميال وأميال من الغابات النقية
    Bu gölcük, palmiye ağaçlarıyla ve biraz da mangrovlarla sarılıydı. TED واللاغون كان محاطا بأشجار النخيل، كما يمكنكم أن تروا، وبعض المنغروف.
    Sokaktan göremediniz, çünkü ev sahil ağaçlarıyla çevriliydi. TED لا تستطيع رؤيته من الشارع، لأن المنزل كان محاط بأشجار الزان
    İki hafta önce Böceklere Son Woodley Park'ta, Macar meşe ağaçlı bir sokaktaki bu evi ilaçlamış. Open Subtitles هذا المنزل على شارع مصفوف بأشجار بلوط هنغاري في (وودلي بارك). (وودلي بارك)؟
    Belki de, ölen ağaçlar ve mutasyona uğramış hayvanlarla daha çok sever. Open Subtitles حسناً، لربّما ستفضلها أكثر أن كانت ممتلئة بأشجار ميتة وحيوانات متغيرة جينياً
    Çevremizde arpa tarlaları vardı. Open Subtitles و كنا محاطين بأشجار
    Ama her yerde okaliptüs ağacı var burada. Open Subtitles -كانت تفوح منهما رائحة شجر الأوكالبتوس -لكن البلدة محاطة بأشجار الأوكالبتوس
    Soğuğu, ağaçları kilometrelerce süren balta girmemiş ormanları. Open Subtitles باردة، بأشجار أميال وأميال من الغابات النقية
    Yüzlerce yıldır aşıkları, sarhoşları ve hayalperestleri gizleyen devasa meşe ağaçları ruhumu okşuyor ve müziğe her zaman yer veren bir şehre güveniyorum. TED روحي دائماً تهدأ بأشجار البلوط العملاقة المفعمة بالحية، مظللة العشاق والسكارى والحالمين لمئات السنين، وأنا أثق في مدينة تفتح الطريق دائماً للموسيقى.
    Etrafı portakal ağaçları ve begonvillerle çevrili. Open Subtitles محاطاً بأشجار البرتقال وأزهار البنفسج.
    Birleşik Devletler'in kuzeybatı köşesinde Kanada sınırının hemen yanında, Libby, Montana adında küçük bir kasaba var ve dört bir tarafı çam ağaçları, göller, muhteşem yaban hayatı ve göğe doğru yükselen kocaman ağaçlar ile kaplıdır. TED في الزاوية الشمالية الغربية للولايات المتحدة، مباشرة بالقرب من الحدود الكندية، هنالك بلدة صغيرة تدعى ليبي في ولاية مونتانا، ومحاطة بأشجار صنوبر وبحيرات وحياة برية مذهلة و هذه الأشجار الضخمة التي تصرخ نحو السماء.
    Glossopteris ağaçları her tarafını örtüyordu. Open Subtitles كانت مفروشة بأشجار (الـ (جليسبتورس
    Mevye ağaçları, çiçekler ve çimlerle kaplı tepeler ve sular ile çevrili, bahar asla bitmez. Open Subtitles {\ FS12 \ نقاط البيع (190257)} بأشجار الفاكهة والزهور والعشب مغطى {\ FS12 \ نقاط البيع (190257)} تحيط بها التلال والمياه، وفصل الربيع الذي لا ينتهي.
    Çam ağaçlarıyla ve eğrelti otlarıyla kaplı bir manzara hayal edin. TED لذا تصوروا منظرًا طبيعيًا مملوءًا بأشجار الصنوبر والسراخس.
    Sessiz, sakin fakat matem ağaçlarıyla kaplı, ruhların sadece amaçsızca gezindikleri bir belirsizlik bölgesidir. Open Subtitles إنه مثل مكان أحمر الأفق, هادئ وسلمي ولكن ملئ بأشجار الصباح حيثما تهيم الروح بكل بساطة بدون هدف
    Burası, kule gibi yükselen Polyathia ağaçlarıyla da kuvvet bularak büyüyen kayıp bir dünya. Open Subtitles إنّه عالم مفقود مزدهر بأشجار بوليالثيا الشّاهقة.
    - Zeytin ağaçlı. Open Subtitles بأشجار زيتون
    Açıklıkları, ince kabuklu, yangına hassas ve küçük ağaçlar doldurdu ve ormanlarımız birbirine çok yakın ve birbirine değen ağaçlarla kaplanıp sık bir hâle geldi. TED أشجار صغيرة رفيعة الأغصان وحساسة للنيران ملأت الفراغات وأصبحت غاباتنا كثيفة ومليئة بأشجار متقاربة تتلامس مع بعضها
    Yemyeşil çimen ve koca ağaçlar olacak. Open Subtitles حيث سنزرع مساحات خضراء بالعشب و بأشجار كبيرة
    Çevremizde arpa tarlaları vardı. Open Subtitles و كنا محاطين بأشجار
    Noel ağacı hususunda tecrübelerin var mı? Open Subtitles لديكَ أيّ خبرة بأشجار عيد الميلاد؟
    Ama her yerde okaliptüs ağacı var burada. Open Subtitles -لكن البلدة محاطة بأشجار الأوكالبتوس

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more