eşyalarını onun için saklayacağım. Ben böyle düşünüyorum. | Open Subtitles | على ان احتفظ بأشيائه بانتظار عودنه هذا ما اظن |
Dan eşyalarını karıştırdığınızı öğrenince deliye dönecek. | Open Subtitles | سيصبح "دان" ثائراً اذا عرف انكم عبثتم بأشيائه |
eşyalarını tuttuğu masa veya öyle bir şey var mı? | Open Subtitles | هل لديه مكتب أو أي شيء آخر... يحتفظ فيها بأشيائه ؟ |
eşyalarını neden sakladığını merak ediyorum. | Open Subtitles | أتسائل لماذا تحتفظي بأشيائه |
Kasa, mahzen gibi bir şey. Latimer değerli eşyalarını, servetini nerede saklıyorsa. | Open Subtitles | الخزنة، القبو، أيّ مكان يحتفظ (لاتيمر) بأشيائه الثمينة، أملاكه. |
Brace babam en önemli eşyalarını nerede saklardı? | Open Subtitles | برايس)، أين كان يحتفظ والدي) بأشيائه الهامة؟ |