"بأطول" - Translation from Arabic to Turkish

    • en uzun
        
    • olduğunca
        
    Şimdiye kadar yapılan en uzun yaya yolculuğunu yaptık, on yıldır yapmayı hayal ettiğim bir şey. TED قمنا بأطول رحلة قطبية في التاريخ مشيا على الأقدام شيء حلمت بالقيام به منذ عقد.
    Ve bu yapraklarını asla dökmüyor yani aynı zamanda bitki krallığının en uzun süre yaşayan yapraklarını taşıyor. TED و هي لا تُسقط الأوراق أبداً ولكنها تتميز أيضاً بأطول أوراق موجودة في مملكة النباتات
    Büyük bir metal tabakayı kendime kalkan yaptım... ve bulabildiğim en uzun ağacın altına koştum. Open Subtitles واحتميت بلوح معدني كبير، استترت بأطول شجرة وجدتها.
    İçlerinden bir tanesi, en küçüğü ve en parlak olanı, en uzun macerayı yaşıyor benim için. Open Subtitles وإحداهنّ الأصغر والأسطع تقوم بأطول رحلة بينهم من أجلي
    Neden orada kalabildiğin mümkün olduğunca kalmaya çalıştığını anlayabiliyorum. Open Subtitles حسناً, انا افهم لما بقيت هناك بالأعلى بأطول مدة ممكنه
    Kutup Yıldızı'nın mümkün olduğunca takip edebilirsen dağlara ulaşırsın. Open Subtitles اذا لحقت به بأطول مسافة ممكنة تصل إلي الجبال
    Pekala, tarihe kaydı geçecek en uzun banyoyu almaya gidiyorum kendinizi evinizde gibi hissedin. Open Subtitles سأقوم بأطول اغتسال فى التاريخ البيت بيتكم
    Bu dünya, en uzun barış döneminin keyfini sürdüğü için bana teşekkür etsin demiyorum. Open Subtitles بأن العالم يعيش بأطول فترة سلامه الغير مقطوع بسببي
    Uygun gördüğünüz para cezası ve en uzun kamu hizmeti cezasını kabul edeceğiz. Open Subtitles سنقبل بأطول مدة لخدمة المجتمع و أي غرامة مناسبة تطلبونها
    Sen onun bir erkekle geçirdiği en uzun ilişkisin. Open Subtitles لقد حظيت بأطول علاقة لها مع الرجال
    - Bu dünyanın en uzun yarışmasına benziyor. Open Subtitles هذه أشبه بأطول مسابقة تحديقٍ في العالم
    Evet tüm yolculuk boyunca olan en uzun kanuşmayı yaptık. Open Subtitles لقد حظينا بأطول محادثة لنا طوال الرحلة
    Evet, yılın en uzun gününün kutlandığı bir parti Richie. Open Subtitles نعم، (ريتشي). إنها حفلة للاحتفال بأطول يوم في السنة
    Dünya liderleri için, her Dünya Zirvesi'ne katıldık, her üçüne de, cesur yatımız 2041 ile birlikte, iki kez Rio’da, biri 92'de, diğeri 2012’de ve Johannesburg’taki Dünya Zirvesi için bir yatla karada yapılmış en uzun yolculuğu yaptık, Güney Afrika’nın tamamı içinde 13.000 kilometre, 2041 ve çevreleri hakkında bir milyondan daha fazla genç insana bizzat ilham vermek için elimizden gelenin en iyisini yaptık. TED وبالنسبة لقادة العالم، ذهبنا إلى كل قمة من قمم الأرض العالمية، الثلاثة جميعهم، مع يختنا الممتاز المسمى 2041، مرتان إلى ريو ديجانيرو، مرة في عام 1992، ومرة أخرى عام 2012، وإلى قمة الأرض في جوهانسبورغ، لقد قمنا بأطول رحلة يخت على البر حصلت على الإطلاق، 13000 كيلومتر حول كل إفريقيا الجنوبية قمنا بأفضل ما لدينا لتوعية أكثر من مليون شاب شخصياً عن 2041 وعن بيئتهم.
    Şimdi, geçen defa seninle konuştu Eric, yani onunla konuş ve mümkün olduğunca hatta kalmasını sağla, tamam mı? Open Subtitles الآن، تحدث معك المرّة الفائتة يا (إريك)، لذا أنت من سيتحدث معه، يجب أن تبقيه على الخط بأطول فترة، حسناً؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more