çok sayıda Oklahomalı daha iyi bir gelecek için California'ya gidiyor. | TED | حيث ينتقل سكان أوكلاهوما إلى كاليفورنيا بأعداد كبيرة من أجل مستقبل أفضل. |
Çekirdek çökmeye başladığı zaman çok sayıda nötrino üretiliyor. | TED | إذن يتم إنتاج النيوتريونات بأعداد كبيرة بمجرد انهيار النواة. |
Sağanak bir yağmurla çok sayıda çekirge yumurtadan çıkınca bir araya toplanırlar. | Open Subtitles | عندما الامطار الغزيزة تفقسهم بأعداد كبيرة |
O zaman aslanlar, ayılar, leoparlar, kurtlar, tilkiler hayal edin... kalabalık sayılarda. | Open Subtitles | لذا عليكم تخيل الأسود، الدببه، النمور الذئاب، الثعالب بأعداد كبيرة جداً |
kalabalık hâlde konağa giderek ifşa olma riskini almış olacağız. | Open Subtitles | لا يمكننا البحث عن الفيلا بأعداد كبيرة |
Bazı araştırmalar da büyük sayılarda bulunmaları imkansız olan çok özel katılımcılara ihtiyaç duyabilir. | TED | وتحتاج بعض الأبحاث إلى مشاركين محددين جدًا ممن قد لا يمكن الاستعانة بهم بأعداد كبيرة. |
Avcı kuşlar da buraya göç ediyor ve çok büyük sayılarda geliyorlar. | Open Subtitles | فالطيور الجارحة تهاجر أيضاً وهم أيضاً يجتمعون هنا بأعداد كبيرة |
Irak ordusu, çok sayıda petrol kuyusunu ateşe vererek neredeyse 2 milyar litre petrolü yok etti. | Open Subtitles | أضرم الجيش العراقي النار بأعداد كبيرة من آبار النفط وما يقارب بليوني لتر من النفط استنفذت |
çok sayıda Hunter yakalamak için elimize geçen en büyük fırsat bu. | Open Subtitles | هذه هي أفضل فرصة لدينا حتى الآن لالتقاط الصيادون بأعداد كبيرة. |
Birçok kişi, sihirli olarak lanse edilen haplar ve beş günde hayat değiştiren çözümler sunmaya çalışarak çok sayıda insana zarar verdi. | Open Subtitles | الكثير من الناس ألحقوا ضررًا بأعداد كبيرة من الناس، في المحاولة لمنحهم كبسولة سِحرية، أو هذا السِحري، أو حلّاً في 5 أيام، |
Eh, oldukça pahalıydılar ama kısa zamanda çok sayıda üretecekler. | Open Subtitles | ... حسناً , كانت باهظة الثمن , لكن ... سينتجونها بأعداد كبيرة بسرعة |
Hesaplanamayacak kadar çok sayıda yaşayan ve ölen. | Open Subtitles | "العيش والموت بأعداد كبيرة جداً لاحتسابها" |
Halkımdan çok sayıda kişi buraya geliyor. | Open Subtitles | -شعبي قادم إلى هنا بأعداد كبيرة |
İnsanların kalabalık oluşturabilecekleri her yer... | Open Subtitles | في أيّ مكان قد يتجمّع الناس فيه بأعداد كبيرة هذه مدينة (نيويورك). |
Daha kalabalık olarak dönecekler. | Open Subtitles | سوف يعودون هنا بأعداد كبيرة. |
- Hükumet büyük mülklerin büyük sayılarda satıldığının farkında. | Open Subtitles | -الحكومة تدرك أن تلك العقارات على المساحات الشاسعة تباع بأعداد كبيرة. |