| Üzgünüm, keşke daha fazlasını söyleyebilseydim. | Open Subtitles | لكن أعذرني، وددتُ لو أخبرتك بأكثر من هذا |
| Sokağın sonuna kadar şunlara yakalanmamak için bundan daha fazlasını yapmak zorundayız. | Open Subtitles | علينا أن نقوم بأكثر من هذا لنكمل هذا الطريق دون إرغام |
| Psişik halam bana daha fazlasını verirdi. | Open Subtitles | عمتي الوسيطة الروحية يمكنها تزويدي بأكثر من هذا. |
| Çok daha fazlasını hissediyor. | Open Subtitles | إنها تَشعُر بأكثر من هذا بِكثير. |
| ...sorunu olduğunu düşünüyor. Daha çok şey yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نقوم بأكثر من هذا |
| Daha çok şey yapmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نقوم بأكثر من هذا |
| Sana daha fazlasını borçlu olduğumuzu düşünüyoruz. | Open Subtitles | لقد قررنا أننا ندين لكِ بأكثر من هذا |
| Ah çocuğum, o bana bundan çok daha fazlasını borçlu 7 yıl boyunca gerildim, o puşt için sessiz kalıyordum. | Open Subtitles | -إنه يدين ليّ بأكثر من هذا أمضيت سبع سنوات ملتزم الصمت لأجل هذا السافل |
| Size bundan daha fazlasını borçluyuz. | Open Subtitles | ندين لك بأكثر من هذا |
| Bana bundan daha fazlasını vermen gerekecek. | Open Subtitles | عليك أن تُخبرنى بأكثر من هذا |
| Ah Peyton, ondan çok daha fazlasını kazandım. | Open Subtitles | (بيتون) ، لقد فزت بأكثر من هذا |