Ofisimde cam kırmayacağına dair söz vermiştin, unutma. | Open Subtitles | تذكّرى أنَكِ وَعدتِ بألّا تكسرى الزُجاج فى مكتبى. |
Laboratuvarı bir daha terk etmeyeceğime dair söz vermiştim. | Open Subtitles | لقد وعدتُ بألّا أغادر المختبر وحيدًا مُجدّدًا. |
Senin yanında acınası bir hâl almayacağıma dair yemin etmiştim. | Open Subtitles | لقد قطعت وعدًا بألّا أظهر ...أي ضعف أمامك مهما حدث |
Bir daha asla, polis merkezinden bir dava almayacaksın. Benden, asla. | Open Subtitles | عدني بألّا تأخذ قضيّة من مديرية الشرطة أو منّي أبدًا |
Bunu yaparsak bir daha asla uyanamama ihtimalin de var ama. | Open Subtitles | إنْ فعلنا ذلك، فثمّةَ احتمالٌ بألّا تستفيق أبداً |
Sana bir şey söylersem mürettebata söylemeyeceğine dair söz verir misin? | Open Subtitles | إذا أخبرتكَ أمراً، أتعدني بألّا تخبر الطاقم؟ |
Konuşmayacaklarına dair söz verirler, ama konuşurlar. | Open Subtitles | سيعدونك بألّا يتحدثوا ولكنهم سوف.. يتحدثن |
Evet, ve bana söz vermişti bir daha yapmayacağına dair, ama yaptı. | Open Subtitles | أجل ، ولقد وعدتني بألّا تكررها ذلك مُجددًا ، لكنها كررته. |
onun hukuk kliniğinde çalıştığına dair imzalanmoi belge var. | Open Subtitles | تمّ توقعيه بواسطة مكتبهِ القانوني ينصّ على بألّا يحظوا |
Buradan kıpırdamayacağıma dair söz veriyorum. | Open Subtitles | أعد بألّا أتحرّك من هذه البقعة. |
Kız kardeşine polis davalarını almayacağına dair söz vermedin mi sen? | Open Subtitles | "اعتداء من قِبل مهاجم أو مهاجمين متسبّبًا فيما لا يقلّ عن 26..." ألم تعد أختكَ بألّا تسلب قضايا من يد الشرطة؟ |
Birine seni öldürmeyeceğime dair söz verdim. | Open Subtitles | -قطعتُ وعداً لشخصٍ بألّا أقتلكِ |
Bunu asla yapmayacağım diye kendime söz verdim, tutuyorum. | Open Subtitles | هذا هو الشيء الوحيد الذي عاهدت نفسي بألّا أفعله وأنظر الى الحال وإذا بي أفعله |
Ve bir daha asla yapmayacağıma söz verdiğim şeyi yaptım. | Open Subtitles | وافعل الشيء الذي تعهدت بألّا أفعله ثانية |
Yemin et şimdi. asla geri dönmeyeceksin ve bizden kimseye bahsetmeyeceksin. | Open Subtitles | عليك القسم بألّا تعودي وألّا تخبري أحدًا عنّا |
daha fazla yara izi olmayacağı hakkında anlaşmıştık sanıyordum. | Open Subtitles | حسبتنا اتّفقنا بألّا تصاب بمزيد من النُدب، صحيح؟ |
daha fazla yalan söylenmeyeceğine söz verdiğimiz için burada kaldık. | Open Subtitles | لقد استمرينا بالعمل هنا لأننا قد وُعدنا بألّا يكون هناك المزيد من الأكاذيب |