Kendimi güvende ve korunuyor hissettiğimi biliyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أعرف أنني شعرت أنني بأمان و محميّة |
Daha da önemlisi sizlere güvende ve mutlu olacağınıza dair söz verdim. | Open Subtitles | ولكن الأهم من ذلك، قطعت وعداً لكم جميعا أنكم ستعيشون بأمان و سعاده. |
güvende ve pazarlığı söz konusu değil. | Open Subtitles | . بأمان . و غير قابل للتفاوض |
Sadece oğlumla sağ salim okula varıp varmadığınızı kontrol etmek için aradım ve vardığınız da onu arabanın içinde unutmadığından emin olmak için. | Open Subtitles | فقط اطمئن اذا كنتم وصلتم المدرسة بأمان و اذا كنت أخرجته من سيارتك مثل تلك المرة |
O zaman ben de Hemşire Elkins'in evine sağ salim gittiğinden emin olup sizinle hastanede buluşurum. | Open Subtitles | إذا سأحرص على وصول الممرضة الكنز" للمنزل بأمان" و سأقابلك هناك |
Ben sadece çocuğumu güvende tutup bu insanları şehirden çıkarmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أحاول إبقاء فتاتي بأمان و إخراج هؤلاء الناس من المدينة |
Onu güvende tutup koruduğun için teşekkür ederim. | Open Subtitles | شكراً لك لحفظها بأمان و... |
Hey, biz, güvende ve kuruyuz, ve barış içindeyiz Harika takım Raoul ve Catherine'e teşekkür ediyoruz | Open Subtitles | ها نحن ذا، بأمان و سلام و جفاف (بفضل الفريق العظيم (راؤول) و (كاثرين |
Sağ salim bir şekilde gelebilmene sevindim. | Open Subtitles | لهنا بأمان و نحن شاكرين للغاية |
Sizi eve sağ salim götüreceğim. | Open Subtitles | أرجعتكم إلى هنا بأمان و بسلام |