İşte sürdürülebilir olarak yatırım yapınca da iki şey yapıyoruz. | TED | لذا فباستثمارنا في مجال الاستدامة نقوم بأمرين اثنين. |
Doğayı çocuklarımızdan çalmamak için iki şey yapmalıyız. | TED | لكي لا نسرقها من أطفالنا، علينا أن نقوم بأمرين. |
Tatlım, senden sadece iki şey istemiştim. | Open Subtitles | الحبيبي، طلب منك القيام بأمرين لذلك طلبت. |
İkilik içinde yaşayabilirim, iki şeyi bir arada tutabilirim. Ve eğer bu çevrede iki şeyi bir arada tutabilirsem, | TED | وإذا كان باستطاعتي التمسك بأمرين في تلك البيئة، أستطيع أن أمسك أشياء أكثر بكثير. |
Bu resim bana iki şeyi hatırlatıyor: Kan damarlarımızı, omurilik ve sinirlerinin yapısını. | TED | تذكرني هذه الصورة بأمرين: أوعيتنا الدموعة وتركيبة وتنظيم الأعصاب والحبل الشوكي لدينا |
Yine de size üstüne pek düşünmediğimiz Goldilocks hikayesinden ve bence şu an ile bağlantılı olan iki şeyi hatırlatmak isterim. | TED | ولكن، أود أن أذكركم بأمرين غالبًا ما لا نفكر فيهما من قصة Goldilocks لكنني أظن أنهما ذوا صلة هنا. |
Ben iki şey biliyorum: | Open Subtitles | وأنا أعرف القيام بأمرين الأول هو سرقة المصارف |
Tavuklar hakkında bildiğim iki şey var: cesur ve zeki oldukları. | Open Subtitles | إن عرف الدجاج بأمرين فهو الشجاعة والمخابرات |
Eğer başarılı bir gözlem görevi geçirirlerse, iki şey yaparlarmış. | Open Subtitles | وإذا حظيت بسعي ناجح للرؤية تقوم بأمرين |
Pekala sana iki şey anlatacağım. | Open Subtitles | حسناً, سأخبركِ بأمرين لدي بهما وجهة نظر |
Burada, iki şey ile övünürüz... | Open Subtitles | هنا في آيكونيك، نحن نفخر بأمرين |
Komutan, Vali Denning, bana bu ofise atandığımda iki şey söyledi. | Open Subtitles | أيها القائد، أخبرتني المحافظة (دنينغ) بأمرين عندما انتقلت إلى هذا المكتب |
Benim için iki şey yapmanı istemiştim. | Open Subtitles | ...طلبت منك القيام بأمرين من أجلي |
Aynı anda iki şeyi birden düşünemem ki! | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير بأمرين في وقت واحد |
İşte böyle, ben bugünlerdeki mesajlaşmayı şöyle görüyorum: gençlerin geliştirdiği yepyeni bir yazma biçimi, normal becerilerinin yanı sıra bunu kullanıyorlar, bu da iki şeyi de yapabildikleri anlamına geliyor. | TED | إذاً ، الطريقة التي أنظر فيها إلى الرسائل النصية هذه الأيام أن ما نراه طريقة جديدة كاملة للكتابة يطورها الشباب والتي يستخدمونها إلى جانب مهاراتهم الكتابية العادية وهذا يعني أنهم قادرين على القيام بأمرين. |
Mona'yı kim öldürdüyse iki şeyi biliyordu... birincisi, o hastanenin araziyi istediği. | Open Subtitles | أياً كان من قتل (مونا) كان يعلم بأمرين... واحد، أن المشفى أرادت العقار |