"بأموالهم" - Translation from Arabic to Turkish

• paralarıyla
• parasıyla

Geliri yükseltmelisiniz ve insanların kendi paralarıyla ne yapmak istediklerine karar vermelerini sağlamalısınız.
يجب أن تقوم بزيادة الدخل وتَتْرُك الناس يقررون ما يريدون القيام به بأموالهم.

Yapacak, çözümleyecek çok şeyimiz var emeklilik alanında da, konu emeklilik sonrasında insanların paralarıyla ne yaptığına geldiğinde.
لدينا الكثير لفعله، الكثير لحله، كذلك في مجال التقاعد فيما يتعلق بما يفعل الأشخاص بأموالهم بعد التقاعد.

Böylece Zara'nın ailesi, paralarıyla birlikte Meksika'ya kaçtığını düşünecek.
بهذه الطريقة ، عائلة زارا ستعتقد بأنه قد فر الي المكسيك بأموالهم

Hepimiz parasıyla aptalca şeyler yapan maddiyatçı barbarlardan... ekonominin intikam almasını hissediyoruz.
جميعنا نشعر بانتقام الاقتصاد بسبب كفار المادية. الذين فعلوا أشاء غبية بأموالهم.

O piçlere onlan borcunuzu onların parasıyla ödemek?
تعيدون دفع أموال هؤلاء الحمقاء بأموالهم السابقة؟

Buraya paralarıyla geldiler. "Sizi zengin edeceğiz." dediler.
لقد جاءوا بأموالهم ليجعلونـا أغنيـاء " كما يدعون "

Ne var biliyor musun, olay şu ki gün boyunca Darlingler için yaptığın onca iş ve geceleri onların paralarıyla yaptığın hayır işleri arasında artık "bize" yer yokmuş gibi hissediyorum.
كل الأعمال التي تقوم بها للدارلينغ خلال النهار وكل العمل الخيّر الذي تقوم به بأموالهم أثناء الليل أحس فقط بأنه لم يعد يوجد "نحن"

Kendi paralarıyla geri dönecekler.
عليهم العودة بأموالهم فـ(إيلاي) قيد الإحتجاز الفيدرالي الآن

Şık evlerini dekore etmek, bütün evi pahalı sanat eserleriyle doldurmak ve bu utanç verici, şiddet dolu, taraflı bilgisiz, cinsel açıdan bastırılmış, kendini beğenmiş ülkenin zirvesindeki %1'lik kısma girmek için paralarıyla gösteriş yaparlar.
لتزيني منازلهم الأنيقة وتملئيها بالفن والمقتنيات الثمينة ومن ثمّ يتباهون بأموالهم ويكونوا في قمة 1% من أمّة الخزي والعنف والتحيّز...

Departman casusları onların haberi dışında onların parasıyla kaçma teşebbüsü tespit etmişler.
اكتشف جواسيس الدائرة أنني أحاول أن أهرب بأموالهم من دون معرفتهم