onu sevdiğimi sanıyordu ama sevmiyordum, onun sevdiği gibi değil. | Open Subtitles | لقد ظن بأنني أحبه لكنني لم أفعل ليس كما أحبني |
Babamın saatini falan çalmadı. Ona ben verdim. onu sevdiğimi sanmıştım. | Open Subtitles | لم يسرق ساعة والدي، لقد أعطيتها له كنت أعتقد بأنني أحبه |
Çünkü ona, onu sevdiğimi söyledim ve söylediğim an bu işin bittiğini biliyordum bu yüzden ertesi sabah onu terk ettim. | Open Subtitles | لأنني أخبرته بأنني أحبه, و لحظة قلت ذلك علمت ذلك, علمت بأن علاقتنا إنتهت لذا تركته في الصباح التالي |
Onu onu sevdiğimi bilmeden nasıl öpebilirim? | Open Subtitles | كيف لي أن اقبله دون أن يعلم بأنني أحبه |
Onu onu sevdiğimi bilmeden nasıl öpebilirim? | Open Subtitles | كيف لي أن اقبله دون أن يعلم بأنني أحبه |
Peter'a onu sevdiğimi söyle, tamam mı? | Open Subtitles | أخبر بيتر بأنني أحبه , اتفقنا ؟ |
Benim de onu sevdiğimi ona söyleyin. | Open Subtitles | - سيدي - أخبريه بأنني أحبه أيضا |
onu sevdiğimi biliyordu. | Open Subtitles | علم بأنني أحبه. |
Tamam, babama onu sevdiğimi söyle. Kapatıyorum ben. | Open Subtitles | حسناً,أخبري والدي بأنني أحبه |
Keith'e en sonunda onu sevdiğimi söyledim. | Open Subtitles | أخبرت (كيث) أخيراً بأنني أحبه |