| Tabi bunda şöhret arzusunun da payı olmadığını söylemek çılgınlık olur. | Open Subtitles | بالطبع، سيكون كذباً القول بأنني لا أملك أدنى قدرٍ من الطموح |
| Pantolonsuz birine gülmüştüm ama sonra bacaklarım olmadığını fark ettim. | Open Subtitles | ضحكت على رجل بلابنطال، حتى أدركت بأنني لا أملك أرجل |
| Şu anda, babam hakkında birşey sorulsaydı, cevap olarak onun var olmadığını söylerdim. | Open Subtitles | حتى يومنا هذا عندما يسألني الأشخاص عن والدي فأنا أقول لهم بأنني لا أملكُ أبًا. |
| Hayallerim olmadığını söylemeyin lütfen. | Open Subtitles | لذا من فضلك، لا تقل لي بأنني لا أملك حلماً، سيدي |
| Onu öldürmek istemiyor muyum sanıyorsun? | Open Subtitles | أتعتقد بأنني لا أريد أن أقتله أنا أيضاً ؟ |
| Kaçak birini saklamanın kanunları çiğnemek anlamına geldiğini söylememe gerek olmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنني لا أحتاج أن أخبركِ بأن إيواء هارب تجاوزاً للقانون |
| Ama onlara gizlimiz saklımız olmadığını ve senden sır saklayamayacağımı söyledim. | Open Subtitles | لكنني قلت لهن بأنني لا أخفي سرا عنك و نحن لا نملك أسرار |
| Romantik olmadığını düşündüğümü sanıyorsun ama bence senden daha zeki olmadığımı da düşünüyorsun. | Open Subtitles | أعلم أنك تظن بأنني لا أظن أنك رومنسي لكنني أظن أنك تظن أنني لست ذكية |
| Romantik olmadığını düşündüğümü sanıyorsun ama bence senden daha zeki olmadığımı da düşünüyorsun. | Open Subtitles | ماذا تعنين بأنكِ فزتي ؟ أعلم أنك تظن بأنني لا أظن أنك رومنسي لكنني أظن أنك تظن أنني لست ذكية |
| Buraya geldim çünkü senden istediğim ya da ihtiyacım olan birşey olmadığını söylemeye geldim. | Open Subtitles | لقد أردتك أن تفهم بشكل واضح بأنني لا أريد أو أحتاج شيئا منك |
| Ona,eşyaları alıp arabaya götürmenin iyi bir fikir olmadığını söyledim. | Open Subtitles | اخبرتها بأنني لا احبذ فكرة اخذ الملابس الى السيارة |
| Bir cadımın olmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | ما الذى يجعلكِ تفكر بأنني لا أمتلك واحدة؟ |
| Müşterim olmadığını biliyor ve bana bağırmak için arıyor. | Open Subtitles | انها تعلم بأنني لا املك مشترين و هي تتصل لتصرخ علي |
| Evet, ve ben ona bunun iyi bir fikir olmadığını düşündüğümü söylemiştim. | Open Subtitles | أجل , وأنا أخبرتها بأنني لا أعتقد أنها فكرة جيدة. |
| Herkesin benim verecek bir şeyim olmadığını düşünmesinden bıktım. | Open Subtitles | لقدد مللت من إفتراض الجميع بأنني لا أملك أي شيء مفيد لأقدمه |
| Sen de umrumda olmadığını söyletmedin. | Open Subtitles | إنكَ لم تُصغي إليّ عندما قُلتُ لكَ بأنني لا أهتم. |
| Neyse, bununla bir sorunum olmadığını söyledim. | Open Subtitles | على كلٍّ , لقد قُلتُ بأنني لا أُمانِعُ بذلك. |
| Hiçbir fikrimin olmadığını söylemek benim oralarda tatmin edici bir cevap değil. | Open Subtitles | وهذا ليس برد مرضياً مني لأقول بأنني لا أملك أدنى فكرة |
| Şimdi muhtemelen ABD Tarım Bakanlığı'nı sevmediğimi düşünüyorsunuz ve onların besin piramidini ne yapacağım konusunda hiçbir fikrim olmadığını - bu üstünde gökkuşağı olan baş aşağı piramit, bilmiyorum. | TED | الآن ربما وثقتم بأنني لا أحب وزارة الزراعه الأمريكية ولا املك أي فكرة عن ما أفعل بهرمهم الهرم التنازلي الذي يحوي قوس قزح على قمته , لاأعلم |
| -Sizi her seferinde oraya yolladığımda, kıçınızda bombalar bağlı şekilde. -Sonuçlarını düşünümüyor muyum sanıyorsun? . | Open Subtitles | أتظن بأنني لا أفكر في العواقب في كل مرّة أرسلكم بها في مهمة والقنابل مربوطة بمؤخراتكم؟ |