"بأنه توجد" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu
        
    Kanner kliniğine getirilen hastalardan yola çıkarak otizmin çok nadir olduğunu düşündü. TED بناءَ على الحالات التي عُرضت على مصحته، تكهن كانر بأنه توجد حالات توحّد نادرة جدا.
    Her yerde insanları mahkemelerimize taşıyan sistemsel bozukluklar olduğunu biliyoruz. TED ونحن نعلم بأنه توجد أنظمة فاشلة في كل مكان وهي ما تجلب الناس لقاعات المحكمة.
    Teddy kilerde gömülü 13 ceset olduğunu söyleyip duruyor. Open Subtitles تيدى يواصل إخبارنا بأنه توجد 13 جثة . مدفونة فى القبو
    Bu yahnide bir parça bile et olduğunu sanmıyorum. Open Subtitles هل تعلمون , لا اعتقد بأنه توجد قطعة لحم واحده في هذا الحساء
    Bir rahip gördüm! İşaretler olduğunu söyledi! Open Subtitles كـان هنـاك قـس قـال بأنه توجد إشـارات في كـل مكـان
    Daha önceden vicdan azabı hissetmediğini söylediğini biliyorum, ama, bunun çok güçlü bir kefaret ödeme arzusu... olduğunu düşünmüyor musun? Open Subtitles و الآن, أعلم بأنك تقول أنه لا تراودك أي مشاعر بالذنب لكن ألا تعتقد بأنه توجد لديك رغبة قوية للتكفير عن أعمالك؟
    Yatağında çıplak bir kadın olduğunu haber vermek için aradım. Open Subtitles أنا فقط أتصل بك لأعلمك بأنه توجد أمراءه عاريه على سريرك
    O tablonun arkasında bir yazı olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف بأنه توجد كتابة على ظهر تلك اللوحة.
    Ona inanmazdık, ama bunu kanıtlayacak bir yol olduğunu söylerdi. Open Subtitles لم نصدقها، لكنها قالت بأنه توجد طريقه لإثبات ذلك
    Olan şey şuydu: Kariyerlerini çözmeye adadıkları sorunları zaten çözmüş bazı organizmaların var olduğunu fark ettiler. TED والذي حدث هو أنهم أدركوا بأنه توجد كائنات حية هناك والتي قد قامت مسبقاً بحل المشاكل التي قضوا فترة عملهم في محاولة حلها.
    10 ilâ 30 -- Craig Venter herhalde size anlatır; ben 30 milyondan çok daha fazla olduğunu düşünüyorum, çok iyi adapte olmuş çözüm. TED 10 إلى 30... كريغ فنتر سيخبركم على الأرجح؛ أعتقد بأنه توجد أكثر بكثير من 30 مليون حل... حلول ملائمة جيداً.
    Filler sadece insanların olduğunu değil, farklı çeşitte insanlar olduğunu, bazılarının zararsız, bazılarınınsa zararlı olduğunu biliyorlar. TED الفيلة لا تعرف فقط بأنه توجد كائنات بشرية، ولكنها تعرف بوجود أنواع من الكائنات البشرية، وبأن هناك من لا يلحقون بهم الأذية ومن هم خطرون.
    Bize o kadar tehlikeli kabuklar da olduğunu mu söylüyorsun? ! Open Subtitles هل تخبرنا بأنه توجد صدفات خطرة؟
    Onu kurtarmanın tek yolu olduğunu düşündüm. Open Subtitles فكرت بأنه توجد طريقة واحدة لإنقاذها
    Bizi bekleyen bir kurtarma gemisi olduğunu söyleyin. Open Subtitles أخبرنى بأنه توجد طائرة بإنتظارنا
    Bir bavulu olduğunu nasıl bilebilirsin ki? Open Subtitles وكيف تعرف بأنه توجد حقيبة سفر ؟
    (Kahkahalar) Ve böylece 1960'a kadar gerçekten mutlu olamadım, ama sonra temel olarak RNA'nın üç formu olduğunu bulduk. TED (ضحك) ولذلك لم أفرح فعلاً مرة ثانية حتى سنة 1960، لأنه بعدها اكتشفنا، كما تعلمون، بأنه توجد ثلاثة أشكال لل RNA.
    Ben arkada bagaj olduğunu söyledim. Open Subtitles -ظننت بأنه توجد أمتعة في الخلف
    %74 olasılığa dayanarak, onun Hyun Joon olduğunu söylemek doğru olmaz. Open Subtitles أعتقد بأنك تستمر بقول بأنه توجد إمكانية %لتطابق الهيكل مع (هيون جون) بنسبة 74
    - Gözlerin Bahçesi olduğunu söylemişti. Open Subtitles -قالت بأنه توجد حديقة من الأعين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more