"بأنه لا يوجد" - Translation from Arabic to Turkish

    • yok
        
    • şeyin olmadığını
        
    • olmadığını söyledin
        
    Beş mühimmat uzmanıyla konuştum ama öyle bir şey yok. Open Subtitles خمس خبراء ذخيرة قالوا بأنه لا يوجد شيء بهذا الكود
    Gerçek şu ki, biz bilim insanlarından yeterince yok, araştırmacı olmaları için daha fazla insana fırsat vermeliyiz. TED الحقيقة بأنه لا يوجد ما يكفي منا كعلماء، يجب علينا إعطاء المزيد من الفرص للناس ليصبحوا مستكشفين.
    Ve düşündük ki, erkek sağlığı için ortalıkta hiçbir şey yok. TED عندها فكرنا، بأنه لا يوجد أي شيء لدعم صحة الرجل
    Doktorlar onu rahat ettirmekten başka yapabilecekleri bir şeyin olmadığını söylüyorlar. Open Subtitles أخبرنا الأطباء بأنه لا يوجد ما يمكنهم فعله الآن سوى جعلها تشعر بالراحة
    Jill Tankard, beni depoya götürdü ve saf istihbarat diye bir şeyin olmadığını söyledi. Open Subtitles جيل تانكارد تحدثت إلي بداخل ..الأرشيف و قالت لي بأنه لا يوجد استخبارات نزيهة
    Neden bu evde silah olmadığını söyledin? Open Subtitles لماذا أخـبرتينا بأنه لا يوجد في المنزل أسلحة؟
    Hiç müttefiki, arkadaşı olmadığını söyledin. Open Subtitles اخبرتني بأنه لا يوجد له حُلفاء و لا أصدقاء.
    Bunun anlamı ABD'de cinsel saldırı için neredeyse hiçbir caydırıcı ceza yok. TED هذا يعني وبمفهوم عملي بأنه لا يوجد رادع للإعتداء في الولايات المتحدة الأمريكية.
    Yüksek teknolojili dövmelerle yapabileceklerimizin sınırı yok. TED أنا أؤمن بأنه لا يوجد حدود لما نستطيع تحقيقه مع الوشوم عالية التقنية.
    Sanırım sokaktaki kadınlara bakmaya karşı bir yasa yok. Open Subtitles أعتقد بأنه لا يوجد قانون يحرم النظر الى المرأة في الشارع
    Endişelerinizi anlıyorum ama korkacak hiçbir şey yok! Open Subtitles ، أنا أفهم قلقك . ولكنى أعدك بأنه لا يوجد ما تخشاه
    Hikayenizi desteklemek için hiçbir ispatınız yok. Open Subtitles انت تعترفى بأنه لا يوجد دليل علمى ليدعم قصتك؟
    Senden iyisi yok sanıyorsun Şiirlerin yayımlanmıyor Lokantada çalışıyorsun Open Subtitles تعتقد بأنه لا يوجد من هو أفضل منك قصائدك غير منشورة
    Para yok da ne demek? Open Subtitles ماذا تعني بأنه لا يوجد نقود في الحقائب ؟
    Onunla git! Vishwas'la konuş! Herhangi bir seçenek yok. Open Subtitles أذهبا إليه , تحدثا معه وأخبراه بأنه لا يوجد مجال للرفض
    Hayatta kalsa bile Buffy, eskisi gibi olacağının hiçbir garantisi yok. Open Subtitles ويجب أن تنجو ولكن يجب أن تعرفي يا بافي بأنه لا يوجد ضمان بأنها سوف تكون كما كانت
    Çünkü Albay insanlar kadar daha özel bir şeyin olmadığını biliyor. Open Subtitles لأن العقيد يعرف بأنه لا يوجد هناك أشخاصمميزون.
    Bütün dünyaya direk topu diye bir şeyin olmadığını anlatmak için. Open Subtitles أخبر العالم بأنه لا يوجد شيء مثل كرةالحبلالأولمبية...
    Kitapta birşey olmadığını söyledin diye biliyordum. Open Subtitles اعتقدت بأنه لا يوجد شيء في "كتاب الظلال"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more