Sanırım sinir sisteminde, Ona; hala hayatta olduğunu düşündürtecek bir tetikleme yapabiliriz. | Open Subtitles | أعتقد أنه بوسعنا أن نخدع الجهاز العصبي ليحسب بأنه ما يزال حياً |
Yine mi o? Gerçekten hala orada olduğunu sanmıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | ليس ذلك مجدداً، ما زلت تعتقدين بأنه ما زال هناك ؟ |
Hala Armstrong'un içinde olduğunu nereden biliyorsun? | Open Subtitles | كيف عْرفُت بأنه ما زالَتْ داخل آرمسترونغ؟ |
Sen iken hiç değilse şansı olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | على الأقل معك عرفت بأنه ما كان عنده فرصة |
Pardon. Arabuluculukta jüri olmadığını söylemeyi unuttum. | Open Subtitles | عذراً، نسيت أن أذكر بأنه ما من هيئة محلفين في التحكيم المُلزم |
Onun deli olmadığını gördüğümde, alacağını biliyordum. | Open Subtitles | عندما رأيت بأنه ما كان مجنون، عرفت بأنه سيأخذه. |
Onun New Mexico'da olduğunu kim söyledi? | Open Subtitles | ماذا الذي يَقُولُ بأنه ما زالَ موجود في نيو مكسيكو؟ |
- Yani onun hala dışarıda bir yerlerde olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | ـ إذاً تعتقد بأنه ما زال هناك، أليس كذلك؟ |
Hala bütün paranın onda olduğunu ve onu geri istediğimizi söyle. | Open Subtitles | . أخبريه بأنه ما زال لديه مالنا ونحن نريد إستعادته |
Ona, işin iptal olduğunu anlatmaya çalıştım. | Open Subtitles | حاولت إخباره بأن العمل قد ألغي قال بأنه ما زال قائما |
Hala burada olduğunu biliyorum. Hissedebiliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنه ما زال هناك يمكننى الاحساس بذلك |
Ama bir şeye daha ihtiyacı olduğunu söylemişti. Taşın tamamı olmadan çıkabileceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | إلا قوله بأنه ما زال بحاجة لشيء آخر أعتقد لا يمكنه التحرر لأنه ليس لديه الحجر بالكامل |
Hala burada olduğunu sanıyoruz. | Open Subtitles | . نعتقد بأنه ما زال يستطيع أن يكون هنا |
Ve mümkünse beklemediğiniz bir şey olsun, sizi şaşırtsın ve düşündüğünüz şeyin sandığınız gibi olmadığını güzel bir şekilde ortaya koysun. | Open Subtitles | أيضاً, لو سمحت يتسلل إليك يفاجأك وبنفس الوقت يجعلك تعتقد بأنه ما تفكر به |
Gidecek bir yerimiz olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | و كما تعرف بأنه ما من مكان لنذهب فى إثره |
Kayıtlar Sidi Mansur'a ulaşmak için yeterli suyumuz olmadığını gösterecek mi peki? | Open Subtitles | و السجلات ستُظهر بأنه ما كان لدينا ماء كافٍ للوصول لسيدي منصور ؟ |
Üç polis memuru, güne başladıklarında hiç ortak noktaları olmadığını düşünüyorlardı. | Open Subtitles | بدأ ثلاثة رجال شرطة يومهم معتقدين بأنه ما من قاسم مشترك بينهم |
Pekâlâ. Yıldızlardan biri olmadığını farzedelim. | Open Subtitles | حسنًا، لنقول فقط لأجل النقاش بأنه ما كان زميل عضو فريق التمثيل. |
Bana, Buckingham Sarayı'nın üzerinde, yarıya çekilmiş bir bayrak olmadığını söyleme! | Open Subtitles | لا تقول بأنه ما من علم منكساً على سارية قصر (بكنغهام) |
Umarım Robin, Buckingham Sarayı'nın tepesinde bir bayrak olmadığını söylemiştir. | Open Subtitles | ليت (روبين) أخبره بأنه ما من علم فوق قصر (بكنغهام) |