Sizin sadece zeki bir güzel olduğunuzu sanıyordum ama aynı zamanda zevk sahibi biriymişsiniz. | Open Subtitles | هنا أنا كنت أعتقد بأنّك كنت فقط بعض الجمال الذكي. الآن أكتشف عندك طعم جيد أيضا. |
Evlat edinmek için çok sabırsız olduğunuzu duyduk. | Open Subtitles | أنا متأكد من أنكم عرفتم هذا. لقد سمعنا بأنّك كنت قلقاً جداً لتفعل هذا. |
Olay sırasında kontrol odasında olduğunuzu söylediniz. | Open Subtitles | قلت بأنّك كنت في الدّاخل كشك السيطرة متى يحدث؟ |
Bir zamanlar orada olduğunuzu biliyorum. O yüzden mi burada kalmasına izin veriyorsunuz? | Open Subtitles | أعلم بأنّك كنت هناك لفترّة من الزمن ألهذا سمحت لها بالبقاءِ هنا؟ |
2. Dünya Savaşı'nda Pasifik'te subay olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بأنّك كنت ضابط في مسرح المحيط الهادي أثناء حرب عالمية ll. |
"Hava Durumunu Seyret ve Kazan" yarışmasının galipleri olduğunuzu sanmıştım. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّك كنت "راقب الطقس والفوز" فائزو مسابقة. |
Ama annem her zaman sizin bir sanatçı olduğunuzu söylemişti. | Open Subtitles | لكن لطالما قالت أمّي بأنّك كنت فنّان |
Buraya geldiğinizde dışlandınız, ama sonra o imtiyazlı züppelere daha iyi olduğunuzu gösterdiniz. | Open Subtitles | الآن، أنت رجال كانوا منبوذين عندما أصبحت هنا، وأنت شوّفت أولئك صاحب الامتيازات snotbags بأنّك كنت مراهنهم. |
Hapishanede olduğunuzu duydum. | Open Subtitles | سمعت بأنّك كنت في السجن. |
Karısı arkadaş olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | زوجته قالت بأنّك كنت أصدقاء. |
Sizin asker olduğunuzu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّك كنت جندي |
Şüpheci olduğunuzu söylediniz. | Open Subtitles | قلت بأنّك كنت شكّاك. |
Sarah Dubai'de olduğunuzu anlattı. | Open Subtitles | العمليّة تقول (سارة) بأنّك كنت في (دبي)؟ |
Sarah'ın arkadaşı olduğunuzu söylemiştiniz | Open Subtitles | لذا، قلت بأنّك كنت صديق ساره؟ |
Tara'yla yakın olduğunuzu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم بأنّك كنت مقرّباً من (تارا) |