"بأنّه كَانَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğundan
        
    • olacağını
        
    Onların bazı yetenekleri olduğundan bahsetmiştim. Open Subtitles أوه، ذَكرتُ بأنّه كَانَ لديه بَعْض القدراتِ
    Christian, o odada senin yanında olduğundan hiç bahsetmedi. Open Subtitles المسيحي مَا أخبرَني بأنّه كَانَ مَعك في غرفةِ الولادة.
    Bu kez emindim orada olduğundan, bu defa olacağından. Open Subtitles هذه المرة كُنْتُ متأكّدَة بأنّه كَانَ هناك بأنّه كَانَ يَحْدثُ
    Radyodakiler olarak emekli olacağını duyduğumuzda çok şaşırmıştık. Open Subtitles تَعْرفُ، معظمنا هنا في المحطةِ فُاجأَ للسَمْع بأنّه كَانَ يَتقاعدُ.
    Bakın, biraz geri çekilmeyi denedim... çünkü uyumu sürdürmeniz açısından yararlı olacağını düşündüm. Open Subtitles النظرة، وافقتُ على أَخْذ مقعد ظهرِ إليك إثنان لأن إعتقدتُ بأنّه كَانَ أفضلَ لإبْقاء الإتساقِ.
    - Muhtemelen benim çalışmam olduğundan haberin bile yoktu. - Artık makalelerini takma isimle mi yayımlıyorsun? Open Subtitles أنت لَمْ تَعْرفْ حتى بأنّه كَانَ عملَي أنت تنشر بحثاً تحت إسم مستعار , الآن؟
    Silahı olduğundan haberim yoktu. Open Subtitles أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّه كَانَ عِنْدَهُ a بندقية.
    Onu yazmaya zorlayan psikolojik bir bozukluğu olduğundan şüpheleniyorum. Open Subtitles أَشْكُّ بأنّه كَانَ عِنْدَهُ a إضطراب نفسي الذي أرغمَه للإِسْتِمْرار بالكِتابَة.
    Yani "ateş açıldı" deyip yardım çağırdığında, oradakinin Johnson olduğundan haberi bile yokmuş. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ. أَعْني، دَعا في "طلقات أطلقتْ" قبل هو يُمْكِنُ أَنْ يَرى حتى بأنّه كَانَ جونسن.
    Michael sana eskiden bir kurtadam olduğundan hiç bahsetmemişti değil mi? Open Subtitles مايكل مَا أخبرَك بأنّه كَانَ a مذؤوب، أليس كذلك؟
    Ve sen onun ciddi olduğundan eminsin. Open Subtitles وأنت إعتقدتَ بأنّه كَانَ جاداً.
    Onun orada olduğundan haberim var. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّه كَانَ هناك
    Aile ağacı yapmamızı istedi, ve bunun ailem için güzel bir Noel hediyesi olacağını düşündüm, Open Subtitles تَحتاجُنا نَعمَلُ هذه شجرةِ النسب، وأنا إعتقدتُ بأنّه كَانَ سَيصْبَحُ هدية عيد الميلادِ جيدةِ لعائلتِي،
    Onun fikrini kullanmanın uygun olacağını düşündüm. Open Subtitles حَسناً، هو وصفةُ كاميلا. إعتقدتُ بأنّه كَانَ ملائمَ منذ المؤسسةِ كَانتْ فكرتَها.
    Er ya da geç olacağını biliyorduk. Open Subtitles يا، كلنا عَرفنَا بأنّه كَانَ ذاهِباً إلى إحدثْ عاجلاً أم آجلاً.
    Böyle olacağını bilmiyordum. Open Subtitles أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّه كَانَ سَيَهْبطُ مثل ذلك.
    Böyle olacağını bilmiyordum. Open Subtitles أنا لَمْ أَعْرفْ بأنّه كَانَ إنتهى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more