Güvenli hissetmek için neye ihtiyacınız varsa yapın, ama diğerlerini çoktan tek seçeneklerinin bu olduğuna ikna ettim. | Open Subtitles | افعل كل ما عليك القيام به للشعور بالأمن لَكنِّي أقنعتُ الآخرين بأنّ هذا خيارهم الوحيد |
Biz en iyisinin bu olduğuna karar verdik. | Open Subtitles | لقد وافقنا بأنّ هذا سيكون الأفضل. |
Evin bu olduğuna eminsin, değil mi? Eminim. | Open Subtitles | أنتِ متأكدة بأنّ هذا هو المنزل، صحيح؟ |
Bu artık senin operasyonun değil. En iyi hareketin bu olduğunu söylüyorum. | Open Subtitles | أقول بأنّ هذا أفضل تحرّك القرار نهائي، اذهبوا |
Görevin amacının bu olduğunu söylemeyiz ama bir kısmının bu olacağını belirtiriz. | Open Subtitles | والآن لن نقول أن هذا هوغرضالبعثة.. ولكن سنكون واضحين بأنّ هذا جزء من البعثة |
Epidemik Önleme Bölümü'nün yaptıkları inceleme sonuçlarına göre, bu, bir tür epidemi. | Open Subtitles | "قسم الوقاية من الأوبئة عمل تفتيش وإستنتج بأنّ هذا نوع من الوباء." |
İstediğinin bu olduğuna emin misin? | Open Subtitles | أأنتِ متأكّد بأنّ هذا ما تريدين؟ |
Kagari'nin Hükumgahı'nın bu olduğuna şüphe yok. | Open Subtitles | لا شك بأنّ هذا هو "الدومنيتر" الخاص بكاغاري. |
Oscar denen çocuk gördüğü kişinin bu olduğuna yemin ediyor. | Open Subtitles | يقسم ذلك الفتى (أوسكار) بأنّ هذا هو من رآه |
- İstediğinin bu olduğuna emin misin? | Open Subtitles | -أأنت مُتأكّدٌ بأنّ هذا مُبتغاك؟ |
İstediğinin bu olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد ظننت بأنّ هذا ما أردتِ كان كذلك |
- Sebebin bu olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أنا .. أنا لا أعتقد بأنّ هذا هو السبب |
Duyduğunun bu olduğunu mu sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد بأنّ هذا ما سمعته؟ |
- İstediğinin bu olduğunu sanmıyorum. - Deneyin. | Open Subtitles | -لا أعتقد بأنّ هذا هو هدفه |
Bulduğum bir nota göre bu hapishanede hekim yoktu. | Open Subtitles | وجدتُ هناك ملاحظة بأنّ هذا السجن يفتقر إلى أطباء. |
Ona göre bu çok makulmüş. | Open Subtitles | قال بأنّ هذا أمرٌ سهل الانصياع بالنسبة له |