Ona söylemeye hazır değilim. | Open Subtitles | لكن لستُ أشعر بالرغبة بأن أقول ذلك لها |
Bunu söylemeye yetkim yok. | Open Subtitles | لست مخولة بأن أقول في هذا الوقت. |
- Kesinlikle. Aynı şeyi sizin için söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | هل تسمحا لى بأن أقول المثل لكلا منكما ؟ |
Bu konuda birşey daha söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | اسمح لى بأن أقول شيئاً واحداً فقط |
Senin bir çöp yığını olduğunu ve seni bir daha görmek istediğini sana söylememi istedi. | Open Subtitles | و أوصتني بأن أقول لك بأنّك كومةٌ من القمامة الكاذبة و بأنّها لا تريد أن تراك مجدّداً |
Sana biraz üşüdüğünü söylememi istedi. | Open Subtitles | أخبرتني بأن أقول لك بأنّها بدأت تشعر بالضّجر |
Bunu söylemeye iznim var mı? | Open Subtitles | هل يُسمح لي بأن أقول هذا؟ |
Size bunu söylemeye iznim yok. | Open Subtitles | لا يسمح لي بأن أقول لك. |
Bunu söylemeye yetkim yok. | Open Subtitles | مخولة بأن أقول في هذا الوقت. |
- söylemeye hakkım var... | Open Subtitles | -لدي الحق بأن أقول |
Bunu söylemeye yetkim yok... | Open Subtitles | لست مخولة بأن أقول... |
- Evet, bir şey söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | هل تسمحين بأن أقول شيئًا قبل ذلك؟ |
Ne kadar genç göründüğünüzü söyleyebilir miyim? Büyük espri. | Open Subtitles | -وهل تسمح لي بأن أقول كمْ تبدو شابّاً؟ |
Bir şey söyleyebilir miyim bayanlar. | Open Subtitles | اسمحولي سيداتي بأن أقول |
Sana söylememi istediler İşlerde yükselmeyi sen sağlıyormuşsun. | Open Subtitles | أممم, لقد أخبروني بأن أقول لكي بأن ما تتفوهي بة مجرد كلام فارغ. |
Bu insanlar yapacaklarımı söylememi istemiyorlar. | Open Subtitles | هؤلاء الناس لا يرغبون بأن أقول ما سأفعله |
Ama cidden bu adam mütevazi, nazik ne kadar cömert olduğunu veya kilise için neler yaptığını benim için veya bu şehrin halkı için neler yaptığını söylememi istemiyor. | Open Subtitles | لكن بجد، هذا الرجُل إنهُ متواضعٌ وكريم هو لايفضّلُ بأن أقول كم هو كريم |