Annenin erken kalktığını hatırlatmamı istedi sana. | Open Subtitles | وقالت أن أذكركم بأن أمك يستيقظ في وقت مبكر. |
Hayatımın geri kalan kısmını Annenin ... benimle evlendiğin için üzgün olduğunu söylemesini dinleyerek geçirmeyeceğim. -Ne? | Open Subtitles | بأن أمك تقول دائماً بأنها آسفة لأنك تزوجت بي |
Annenin Robbie'nin hatununu seninkinden daha fazla sevmesine katlanamıyorsun. | Open Subtitles | انت لا تطيق بأن أمك تحب فتاة روبي أكثر من فتاتك |
Annenin artık orada yaşamadığını bilmiyor musun? | Open Subtitles | لا تعلم بأن أمك لم تعد تعيش هناك بعد الآن؟ |
Bence bütün bunları benden istemenin bir sebebi var. Çünkü kalbinin derinliklerinde sen de biliyorsun ki Annenin ölümünden sadece kendisi sorumluydu. | Open Subtitles | لأنك تدركين في أعماقك بأن أمك كانت مسؤولة عن مقتل نفسها بنفسها |
Jason, Annenin seni incittiğini biliyorum ve bilmeni istiyorum ki bu senin hatan değildi. | Open Subtitles | أعرف بأن أمك آذتك وأريدك أن تعرف بأنه ليس خطأك |
Bana oraya gitme demiştin çünkü sürekli, Annenin oraya hiç gitmemiş olmasını istiyordun. | Open Subtitles | قلتِ بأنّكِ لم تذهبِ هناك قط، لكنك ما توقفت عن التمني بأن أمك لم تذهب إلى هناك |
Sen biliyorsun ama. Sana söyledim, Annenin o şekilde davranmasının sebebi gergin olması. | Open Subtitles | أخبرتك بأن أمك تتصرف هكذا لان لديها أمور تضغط عليها |
Annenin katı halden gaz haline geçtiğini söyledin. | Open Subtitles | قلت بأن أمك تحولت من الحالة الصلبه للحالة الغازيه |
Annenin cankurtaran düzmesi hoş bir şey sandım. Özür dilerim. | Open Subtitles | -كنت أظن أنه كان رائعاً بأن أمك ضاجعت عامل الإنقاذ |
Peki öyleyse, Annenin seni üzmeyi önemsemediğini de fark etmen gerekir. | Open Subtitles | حسنًا، عليك الإدراك إذًا بأن أمك لا تأبه بإيذاءك. |
Eğer bir yabancıya Annenin bir terörist ile yattığını söylersen ve bu yabancı bu bilgiyi paylaşmaya karar verirse sence ailenin itibarına ne olurdu? | Open Subtitles | إن أخبرت غريباً بأن أمك قد عاشرت ارهابياً، ثم قرر ذلك الغريب البوح بتلك المعلومات، فكيف ستصبح سمعة العائلة برأيك؟ |
Sen 9 yaşındayken Annenin Atlanta'da öldürüldüğünü öğrendim. | Open Subtitles | لقد وجدت بأن أمك قتلت في اتلانتا عندما كان عمرك تسع سنوات |
11 yıl önce Annenin hamile olduğunu öğrendiğim özel günü düşünüyordum. | Open Subtitles | أفكر في يوم معين منذ 11 سنة مضت اليوم الذي إكتشفت فيه بأن أمك كانت حامل |
Annenin sana çok çektirdiğini biliyorum ama bunu bırakmalısın artık. | Open Subtitles | انظر، أنا أعلم بأن أمك ألمتك و لكن عليك بأن تتخطى الأمر |
Ve Annenin gayet iyi olduğunu bence hepimiz biliyoruz. | Open Subtitles | وأظن بأننا جميعا نعرف بأن أمك على مايرام |
Annenin şişko bir alkolik olmadığına emin misin? | Open Subtitles | ألست متأكد بأن أمك لم تكن مجرد مدمنة كحول وسمينة ؟ |
Annenin bunu paylaşmamı isteyeceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | حسناً إعتقدت بأن أمك لن ترغب بمشاركة هذا |
Nedir? İlk incelemeler, Annenin intihar etmemiş olabileceğini gösteriyor. | Open Subtitles | أظهرت التحقيقات الأولية بأن أمك ربما لم تقتل نفسها |
- Annenin burada olmamasına sevindim. - Yanlış anladı. Hayır, hayır, hayır. | Open Subtitles | .انا مسرور بأن أمك ليست هنا - هو أخطئ فهمى - |