Bu yüzden bazen bu matematiği yapan Herkes gibi hissetmemiz sürpriz olmaz. | TED | إذاً ليس من المفاجئ أن نشعر أحياناً بأن الجميع يتداولون هذه الخرافات. |
Herkes çenesini kapamalı. Sen de buradaki Herkes arkadaşınmış gibi davranmayı kes. | Open Subtitles | على الجميع أن يخرس , وكف عن التظاهر بأن الجميع هنا صديقك |
Eminim ki, bu odadaki Herkes çok yenilikçi. | TED | انا متأكدة بأن الجميع في هذه الغرفة مبتكر للغاية |
Bunların hepsini yaptım, çünkü öğrencilerimin kendileri olarak en iyi olmaları için çevrelerindeki herkesin onları desteklediğini bilmelerini istedim. | TED | وقمتُ بعمل كل ذلك لأنني أردتُ من طلابي أن يعرفوا بأن الجميع من حولهم يدعمهم ليكونوا من أفضل الناس، |
Bak bir kaç gün zihnini dinlendir. herkesin bunu anlayacağından eminim. | Open Subtitles | اسمع، خذ بضعة أيام، صفّي تفكيرك أنا متأكد بأن الجميع سيتفهم |
-Kapıyı kilitlemeden önce herkesin güvenle evde olduğundan emin olmak isterim efendim. | Open Subtitles | دائماً ما أود التأكد بأن الجميع عاد للمنزل بسلام قبل إغلاق الباب |
Zamanla düzelecek. Eminim Herkes seni anlayışla karşılar. | Open Subtitles | أنتِ فقط تحتاجين للوقت أنا متأكد بأن الجميع يتفهم ذلك |
Herkes seni dinler! Ben bile dinliyorum. | Open Subtitles | حيث أن الجميع هناك يصغون اليكِ أليس صحيحاً بأن الجميع يصغون اليكِ ؟ |
Yalan söyleme. Sanki, buradaki Herkes, güzel bir kuğu da, ve sonra, bam, çirkin ördek yavrusu ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | لا تكذب إن الأمر أشبه بأن الجميع هنا هو عبارة عن بجعة جميلة |
Kalbim öyle atıyordu ki sanki Herkes bunu duyabiliyordu | Open Subtitles | أقول لك شيئا ، قلبي كان يدقّ بشدّة كنت اعتقد بأن الجميع يمكنه سماع ذلك |
Biliyorum, Herkes onun iyi biri olduğunu düşünüyor ama öyle değil. | Open Subtitles | اعرف بأن الجميع يظنون بأنها طيبة لكنها ليست كذلك |
Eminim Herkes saklanmamı bekliyor ama gideceğim. | Open Subtitles | متأكدة بأن الجميع يتوقع مني الاختباء لكنني سأذهب |
Umarım bu sahte dünyadaki Herkes bu sahte gülüşü beğenir. | Open Subtitles | اتمنى بأن الجميع في هذا العالم المزيف يحبون النظر المزيف لها |
Burada Herkes abartmaya bayılır, bilmem anlatabildim mi? | Open Subtitles | تعلم بأن الجميع هنا ميّال إلى المبالغة ، إذا فهمت قصدي |
İşte evlilik denilen herkesin korumak için çabaladığı müessese bu. | Open Subtitles | هذه هي مؤسسة الزواج بأن الجميع يائس جداً على الحماية |
herkesin ideal olarak boşanmayı önlemek isteyeceğini düşünüyorum, bilemiyorum, Piers Morgan'ın eşi dışında, belki de? | TED | الآن، أود أن أعتقد بأن الجميع سيفضل أن يتجنب الطلاق، لست أدري، ربما باستثناء زوجة بيرس مورغان؟ |
Gazete ve dergilerdeki makaleleri incelerseniz, herkesin PMS yaşadığı fikrinin yaygın olarak varsayıldığını görürsünüz. | TED | إذا تفحصت صحيفة أو مقالات المجلات ستلاحظ الافتراض الواسع الانتشار بأن الجميع يصاب بأعراض ما قبل الدورة الشهرية. |
Eğer herkesin sizden nefret ettiğini hissediyorsanız, bu insanları aşağı görmenizden kaynaklanabilir. | Open Subtitles | إن كنت تشعر بأن الجميع يكرهك لعلك أظهرت بعض من الإزدراء |
Fakat onlar herkesin de fakir olması gerektiğini ilan ettiler. | Open Subtitles | لكنها أعلنت أيضاً بأن الجميع يجب أن يكونوا فقراء لذلك قاموا بذبح الأغنياء |
herkesin birbirleriyle yattığına inanmak senin için - .. neden bu kadar önemli? | Open Subtitles | لماذا يشكل لك أهمية قصوى إيمانك بأن الجميع ينامون مع بعضهم البعض |
herkesin, Anya'nın akrabalarını sirk ucubesi olduğu yalanını yuttuğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التصديق بأن الجميع صدقوا قصة عن معشر آنيا كونهم السرك الشعبي |