Fikir, evrenin matematiksel kurallara boyun eğen büyük ve girift bir makine olduğuydu. | Open Subtitles | تكمن الفكرة بأن الكون يمثل بألة ضخمة معقدة التى تتبع قواعد رياضية بوضوح |
evrenin kötü olduğunu söylemiyorum ama çok kötü bir espri anlayışı var. | Open Subtitles | أنا لا أقول بأن الكون شر محض لكن لديه ميلان نحو الشر |
evrenin düzgün ve tahmin edilebilir bir yapıya sahip olduğuna dair inancını hiçbir zaman kaybetmedi. | Open Subtitles | فهو لم يفقد أبداً إيمانه بأن الكون يتصرف بطريقة مؤكدة وقابلة للتنبؤ |
Eğer doğa, zor koşullar altında bu gezegenleri oluşturabiliyorsa o zaman evrenin gezegenlerle dolu olma olasılığı çok yüksektir. | Open Subtitles | إذا كان تكوّن الكواكب أمرًا سهلاً في الكون حتى في الظروف الصعبة فالاحتمالات إذن كبيرة جدًا بأن الكون مليء بالكواكب |
Geçen yüzyılda tüm evrenin Samanyolu'nun içinde olduğunu düşünmemizden, aslında Samanyolu gibi milyarlarca galaksilerin olduğunu anlama noktasına geldik. | Open Subtitles | في القرن الماضي كنا نفكر بأن الكون كله بداخل مجرة درب التبانة لمعرفة لاحقا أن هناك |
Newton evrenin devasa bir saat gibi olduğuna inanmıştı | Open Subtitles | إعتقد نيوتن بأن الكون يشبه الساعة العملاقة |
On yıl önce, matematiksel durumdan dikkatlice çıkarmaya başladı çünkü evrenin zamana ihtiyacı yoktu, burada sıradışı olan geçmiş tarafından çevrili olmasıdır. | Open Subtitles | لعقود خلت , بدأ بطرح معادلته الرياضية بعناية بأن الكون لايحتاج للزمن وهو شيء غريب فيما هو محاط بالماضي |
evrenin nasıl işlediğine dair inandığımız en uygun modelleri kurarız. | Open Subtitles | نقوم بخلق أفضل النماذج ملائمة, في كيف نعتقد بأن الكون يعمل في الحقيقة |
Son araştırmalar bize evrenin sonsuz olmadığını söylüyor. | Open Subtitles | الابحاث الاخيرة تخبرنا بأن الكون ليس محدود |
Evrenbilimcilerin çoğu evrenin 13.7 triyon yıl önce başladığına inanır. | Open Subtitles | معظم علماء الكون يتفقون الآن بأن الكون قد بدأ قبل 13.7 بليون سنة |
Bütün evrenin saniyelerin trilyonda birinin trilyonununda hiçlikten, düşüneceğimizden çok yoğun bir ani ışık parlamasıyla oluştuğunu söyler. | Open Subtitles | هو يقول بأن الكون بأكمله قفز للوجود بثرليونات الثرليونات من أجزاء الثانية من اللاشيء |
- Şarkılarını aptal yarışmalara göndermiş ve geri aramamışlar bu yüzden evrenin ona vazgeçmesini söylediğini düşünüyor. | Open Subtitles | لقد أرسلت أغانيها لمسابقات غبية ولم تسمع الرد منهم ابداً لذلك هي تعتقد بأن الكون يحاول ان يقول لها بأن تستسلم |
evrenin sonsuza dek genişlemeye devam edeceği anlamına geliyordu bu. | Open Subtitles | هذا يعني بأن الكون سيستمر بالتوسع إلى الأبد. |
evrenin durağan olamayacağını öngörürler evrenin hareketli olduğunu ve sürekli değiştiğini öngörürler. | Open Subtitles | يتنبأون بأن الكون لا يمكن أن يكون سَاكِن، أن الكون ديناميكي، يتغير باستمرار. |
evrenin bana bir şeyler söylemeye çalıştığını düşünüyorum. | Open Subtitles | وأنا أشعر بأن الكون هو يحاول أن يقول لي شيئا. |
evrenin onların ölmesini istediğini düşündüğünü biliyorum ama ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | انظر، أعرف أنك تظن بأن الكون يريد موتهما |
Biliyor musun, eskiden bu evrenin rastgele oluşan anlamsız olayların kaotik zincilemesiyle oluştuğunu düşünürdüm. | Open Subtitles | أتدري، لطالما إعتقدت بأن الكون... هو سلسلة من الأحداث العشوائية... والفوضاوية |
evrenin koca bir sandık olduğunu bilmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تعرف بأن الكون بمثابة صندوق عملاق؟ |
Çocuğumuzun, evrenin büyülü bir yer olduğuna inanmasını istemiştim. | Open Subtitles | أريد لطفلنا أن يؤمن بأن الكون سحري |
Bütün evrenin, bir hiç uğruna olduğunu kanıtlamaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | إنّك تحاول برهان بأن الكون كله لا شيء. |