Bugünlerde birçoğumuz, mutlu bir Geleceğin elde edilmesinin imkansız olduğunu düşünüyoruz. | TED | يميل العديد منّا اليوم إلى الاعتقاد بأن المستقبل السعيد مستحيل التحقّق. |
Gerçekten Geleceğin olay odaklı olacağını düşünüyoruz. | TED | ونحن في الواقع نعتقد بأن المستقبل ستقوده الأحداث. |
Bu ünlü kahin Geleceğin bir taşa kazınmadığını söylemiyor, fakat bir gün insan kaderini kendi yazacak. | Open Subtitles | على أنه يحتمل العديد من النتائج مما يعني بأن المستقبل ليس أمراً مكتوب على حجر |
Ayrıca Geleceğin, şimdiki delillerin muhtemelen ispatlayabildiğinden daha iyi olacağına inanırlar. | Open Subtitles | ويصدقون بأن المستقبل سيكون أفضل من الدلائل التي في الحاضر وأنها قد يكون لها تبرير |
Ama yine de bizler Geleceğin her nasılsa farklı olacağını hayal ederiz. | Open Subtitles | و عم هذا نتخيل بأن المستقبل سيكون مختلفاً بطريقة ما |
Geleceğin çoktan değişmiş olmadığını nereden biliyorsun? | Open Subtitles | وما أدراكِ بأن المستقبل لم يتعرض للتغير بالفعل؟ |
Lori'yi dinlerken Geleceğin hepimize farklı yollarla ulaştığını anladım. | Open Subtitles | * ستتذكرني كما استمعت الى غناء لوري فهمت بأن المستقبل سيصل لنا جميعا بطرق مختلفة |
Geleceğin kurtarılacağını ve var olmayacağını söyleyeceksin ama sence sana ne olacak? | Open Subtitles | أعلم أنّك قُلت بأن المستقبل يصبح بآمان ... وأنّك لن تكن موجودًا، ولكن ولكن ما الذي تعتقد أن يحدث... |
Jake, sen parçaların bir araya geldiğini ve Geleceğin geçmişten daha parlak olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | (جيك), ترى أن الأشياء تترابط بأن المستقبل أكثر إشراقاً من الماضي |
Geleceğin organikte olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | انه يقول بأن المستقبل عضوي. |
Geleceğin Roman'la bağlantısı olmayacağını durup düşündün mü hiç? | Open Subtitles | هل سبق و فكرتي بأن المستقبل ربما لم يعد مع ( رومان ) ؟ |