"بأن رجل" - Translation from Arabic to Turkish

• bir adamın
• adamının
• bir erkeğin

Senin gibi eğitimli bir adamın Kızılderili efsanelerine para yatırdığını söyleme bana.
لا تخبرني بأن رجل متعلم مثلك يضع ثقته في أسطورة هندية قديمة

Clay Meeks adında bir adamın burada saklanıyor olabileceğiyle ilgili istihbaratımız var.
لدينا معلومات تفيد بأن رجل يدعى كلاى مييكس ربما يكون مختبئا هنا

Bana tüm bunlardan tek bir adamın sorumlu olduğunu söylemeye çalışıyorsun.
تريد أن تقول بأن رجل واحد مسؤول عن كل هذا

Küçük kız, uzay adamının onu yemeye geldiğini söylemişti.
حسنا، لقد قالت الطفلة الصغيرة بأن رجل الفضاء قادم لأكلها

Delhi'den gelen bu iş adamının bir devrim yaratabileceğini...
شعرت بأن رجل الأعمال هذا القادم من دلهى، سوف يخلق ثورة

Sakın senin gibi bir erkeğin, evli olmadığını söyleme.
لا تقنعني بأن رجل مثلك ليس متزوجاً بالفعل

Yabancı bir erkeğin seni psikotropik dutlarla elden beslediğini kabul ettin.
و الأن إعترفتم بأن رجل غريب قم بإطعامك توتاً مخدراً

Burada, Lucretia'nın kız arkadaşlarından birisi o gün daha erken Harry isimli kovboy şapkası takan koca bir adamın Lucretia'nın evine geldiğini söylemiş.
مكتوب هنا ان احدى صديقات ليكريشا قالت بأن رجل ضخم هاري .يرتدي قبعة كاوبوي قد مر بيت ليكريشا في ذلك اليوم

bir adamın tek ve biricik oğlunu ziyaret edemez diyen bir kanun mu var?
هل هناك قانون يقول بأن رجل لايستطيع زيارة أبنه الوحيد؟

Senin gibi yetenekli bir adamın aşağıdaki bunak aptallara itaat etmesi çok saçma.
أنه مضحك بأن رجل بقدرتك يجب أن يكون في الجدول والنداء للكثير من حماقة الحمقى الكبيرين مثل الذي في الطابق السفلي

Benim tüm dediğim, onun gibi zengin bir adamın şehri meşaleye çevirmeye yetecek miktarda
كل ما أقول بأن رجل غني مثل روبرت مورهاوس يمكنه أن يهرب

İnsanlara bir adamın her ikisine birden sahip olabileceği fikri yatkın gelmemiş.
الناس يجدون صعوبة في قبول فكرة بأن رجل واحد يمكنه أن يصبح شيئين

Bir adam. Tek bir adamın herkesi kurtarabileceğini mi düşünüyorsun?
رجل واحد تظنين بأن رجل واحد سينقذنا جميعاً؟

Doğrulanmamış bazı raporlara göre takım elbiseli bir adamın olay yerinden kaçtığı söyleniyor.
"هناك تقارير، كلها غير مؤكدة، تفيد" بأن رجل يرتدي بدلة رجل أعمال" "قد فر من مكان الحادث

Boden adında bir adamın kapısını kırıp kendisine saldırdığını söyledi.
أخبرتنا بأن رجل يدعى " بودين " كسر باب منزلها وهاجمها

Sana göre umutsuz bir adamın evde kalmış bir kızla tanışmak için bir yabancının evine gelmesi ne kadar korkutucu? Açıkçası, annemle o kadar iyi anlaşıyordun ki, annemle yakınlaşmaya çalıştığını düşündüm. - Pekala.
كم كنتِ مرتعبة بأن رجل يائس قد يظهر أمام منزل غريب ليقابل إبنتها المُنغلقة على نفسها؟ بصراحة، أعتقدتُ أنك ستصبح صديقًا لأمي وبعد ذلك ستبدأ في مواعدتها

Bir kanun adamının bu tarz şeylere ilgisi olacağını sanmazdım.
لم أكن أظن بأن رجل شرطةسيكون مهتماً بهذه الأمور؟

Kızlar için yarım peni ama eminim gazetede kendi köşesi olan bir erkeğin hayır etkinliğine bağışta bulunmaya yetecek parası vardır.
نصف قرش للفتيات, لكني متأكدة بأن رجل له عامود خاص به بالصحيفة يمكنه تحمّل التبرع.